Yeni Şafak müellifi Ali Saydam: 6’lı masa iflas etti Yeni Şafak muharriri Ali Saydam, altılı masa ile ilgili “Dağ fare doğurdu… Adayları dâhil somut bir teklif, yol haritası ortaya konulamadı… Sonunda da çatırdadı, patırdadı, iflas etti” yorumunu yaptı.
Yazısında CHP Lokal İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun’un “Adayımız belirli. Sonuçta daima bir arada gayret verdiğimiz bir müddetç var. Altılı masayı oluşturan, adalet yürüyüşü yapan, bütün farklı siyasi partileri bir ortaya getiren, demokrasi için her türlü bedeli ödemiş bir genel liderimiz var” açıklamasına yer veren Saydam, şu biçimde devam etti: CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, Partisi’nin en alttaki üyesinden en üstteki üyesine kadar hepsinin uzlaştığı Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu deklare etti…
Biz de daima yazdık: ‘Cumhurbaşkanlığı adaylığı ana muhalefet partisi liderinin en doğal hakkıdır… Anasının ak sütü üzere helaldir…’
Fakat ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ dedirtti… Zira değerli bir ‘detayı’ unuttu Genel Başkan… Kendi kurduğu 6’lı masayı… Hani her şeyin lakin her şeyin ‘uzlaşma’yla karar verileceği… O denli ki Cumhurbaşkanı adaylarının seçildikten(!) daha sonra bile dönüp her şeyi danışacağı masayı… Hani ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek’ amacıyla bir ortaya geldikleri masayı…
Malumunuz birkaç toplantı yaptı bu 6’lı heyet… Özeti; dağ fare doğurdu… Adayları dâhil somut bir teklif, yol haritası ortaya konulamadı… Sonunda da çatırdadı, patırdadı, iflas etti…”
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ın “Toplantılar sürmeli” açıklamasını ‘nezaket icabı’ yaptığını öne süren Saydam, Saadet Partisi Genel Lideri Karamollaoğlu’nun gündem olan “İttifakların eskisi kadar ehemmiyeti olmadığını söylemiştik. Bunun niçini de iktidarın bu bahiste yaptığı değişiklikler. Fakat bunun hiç bir yararı yok, hiç bir kıymeti yok demedik. 6’lı masa çalışmaları bundan daha sonra da devam edecek. İster istemez bir dayanışma içerisinde…” kelamlarına yer vererek şu biçimde devam etti.:
Peki bundan daha sonra ne olur?.. Kılıçdaroğlu’nun hiç değilse ettiği kelamlardan bir adedinin gerisinde durması beklenir. örneğin çıksa ortaya ve dese ki: ‘Ben adayım. Seçilirsem Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaklar.’
Siyasetin seyri değişir, o denli değil mi? Ancak yapamaz… Zira anketlere göre bu isimlerin oy potansiyeli Kılıçdaroğlu’ndan daha yüksek… Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde yardımcılarının yükü Cumhurbaşkanı ile yarışamayacağına bakılırsa, bunu başta Meral Hanım olmak üzere kimseye teklif edemez… Olağan bir de CHP’nin yarısı kadar bile oy alamamış partilerle çok vakit ‘eşit’ düzlemde oturması var…”
Yazısında CHP Lokal İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun’un “Adayımız belirli. Sonuçta daima bir arada gayret verdiğimiz bir müddetç var. Altılı masayı oluşturan, adalet yürüyüşü yapan, bütün farklı siyasi partileri bir ortaya getiren, demokrasi için her türlü bedeli ödemiş bir genel liderimiz var” açıklamasına yer veren Saydam, şu biçimde devam etti: CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, Partisi’nin en alttaki üyesinden en üstteki üyesine kadar hepsinin uzlaştığı Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu deklare etti…
Biz de daima yazdık: ‘Cumhurbaşkanlığı adaylığı ana muhalefet partisi liderinin en doğal hakkıdır… Anasının ak sütü üzere helaldir…’
Fakat ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ dedirtti… Zira değerli bir ‘detayı’ unuttu Genel Başkan… Kendi kurduğu 6’lı masayı… Hani her şeyin lakin her şeyin ‘uzlaşma’yla karar verileceği… O denli ki Cumhurbaşkanı adaylarının seçildikten(!) daha sonra bile dönüp her şeyi danışacağı masayı… Hani ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek’ amacıyla bir ortaya geldikleri masayı…
Malumunuz birkaç toplantı yaptı bu 6’lı heyet… Özeti; dağ fare doğurdu… Adayları dâhil somut bir teklif, yol haritası ortaya konulamadı… Sonunda da çatırdadı, patırdadı, iflas etti…”
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ın “Toplantılar sürmeli” açıklamasını ‘nezaket icabı’ yaptığını öne süren Saydam, Saadet Partisi Genel Lideri Karamollaoğlu’nun gündem olan “İttifakların eskisi kadar ehemmiyeti olmadığını söylemiştik. Bunun niçini de iktidarın bu bahiste yaptığı değişiklikler. Fakat bunun hiç bir yararı yok, hiç bir kıymeti yok demedik. 6’lı masa çalışmaları bundan daha sonra da devam edecek. İster istemez bir dayanışma içerisinde…” kelamlarına yer vererek şu biçimde devam etti.:
Peki bundan daha sonra ne olur?.. Kılıçdaroğlu’nun hiç değilse ettiği kelamlardan bir adedinin gerisinde durması beklenir. örneğin çıksa ortaya ve dese ki: ‘Ben adayım. Seçilirsem Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaklar.’
Siyasetin seyri değişir, o denli değil mi? Ancak yapamaz… Zira anketlere göre bu isimlerin oy potansiyeli Kılıçdaroğlu’ndan daha yüksek… Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde yardımcılarının yükü Cumhurbaşkanı ile yarışamayacağına bakılırsa, bunu başta Meral Hanım olmak üzere kimseye teklif edemez… Olağan bir de CHP’nin yarısı kadar bile oy alamamış partilerle çok vakit ‘eşit’ düzlemde oturması var…”