1978’den bu yana İhtilal Erbil, Atilla Tos ve Kasım Koçak üzere isimlerin atölyelerinde çalışan sanatçı Nilo, tam ismiyle Nilüfer Tokay, bugüne kadar yapıtlarıyla yurtarasında ve yurtharicinde biroldukca karma stantta yer aldı, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin farklı kentlerinde şahsi stantlar açtı. Sanatkarın yapıtları, İzmir Devlet Fotoğraf ve Heykel Müzesi, Emlak Bankası, İş Bankası, Akbank üzere kurumsal koleksiyonların yanı sıra özel koleksiyonlarda da yer alıyor.
Eserlerinde her vakit “insan”ı baz alan Nilo, kaygılar, kaygılar, olumsuz anılar niçiniyle bireylerin kendilerini memnunluk, muvaffakiyet, maddi ve manevi zenginlik üzere birfazlaca şeyden yoksun etmelerinin kendisini epey etkilediğini lisana getiriyor. Ailenin, yakın etrafın, yaşanan olayların ve bunların nasıl algılandığının, kişiyi inşa ettiğini söyleyen Nilo, bu sayede kişinin zihnine yerleşen fikirlerin hisleri, hislerin da davranışları oluşturduğuna ve tüm bunları değiştirmenin elimizde olduğuna dikkat çekiyor.
“YENİ BAŞTAN KURGULAMAK ELİNİZDE”
Çocukluktan itibaren şartlanılan, “bu üzülecek şeydir” yaftası yapıştırılan olaylara yeni başlıklar atmak gerektiğini ve hem fizikî tıpkı vakitte ruhsal güzelleşmenin fakat bu türlü mümkün olduğunu söyleyen sanatçı, bunun için üç kural olduğunun lisana getiriyor: Kabullenmek, değiştirmek, uzaklaşmak.
“Güncem” başlıklı şahsi standında de bu yaklaşımla yola çıkan Nilo, geçmişte sergilenmiş yapıtlarını değişik yerleştirmelerle, yepisyeni kompozisyonların ortasında sunarak herkesi kendi kıssasını bir daha yazmaya davet ediyor: “hayatınızın direktörü sizsiniz, istemediğiniz kısımları değiştirmek, onları yeni baştan kurgulamak elinizde!”
“EGOYU PARLATMA ÇILGINLIĞI”
Sergi alanında ziyaretçileri, havada baştan başa salonu kat eden dev sinema şeritleri karşılıyor. Bu şeritlerden, Nilo’nun daha evvel yaptığı fotoğraflarının dijital baskıları yani “günce”sinden alınmış anlar, anılar sarkıyor. Tıpkı yerde yer alan oturmuş ve selfie çeken figür, günümüzün hastalığı olan “egoyu parlatma” çılgınlığıyla dalga geçiyor üzere görünse de, Nilo öteki bir bildirinin peşinde: “Dış görünüşümüzle uğraşmayı bırakıp kendi içimize bakmamız ve asıl özümüzü görmemiz gerekiyor.”
“Hepimiz şu anda her neysek geçmişin izlerinin toplamı değil miyiz?” diye soran sanatkarın fotoğraflarından seçkiler ve görüntülerle devam eden “Güncem” standının son salonunda ise, farklı vakit içinderda yaptığı tuval üzeri yağlıboya yapıtlarından oluşturulmuş ve bir daha iç dünyasını anlatan otoportrelerin yer aldığı dijital kompozisyonlar yer alıyor. “
Eserlerinde her vakit “insan”ı baz alan Nilo, kaygılar, kaygılar, olumsuz anılar niçiniyle bireylerin kendilerini memnunluk, muvaffakiyet, maddi ve manevi zenginlik üzere birfazlaca şeyden yoksun etmelerinin kendisini epey etkilediğini lisana getiriyor. Ailenin, yakın etrafın, yaşanan olayların ve bunların nasıl algılandığının, kişiyi inşa ettiğini söyleyen Nilo, bu sayede kişinin zihnine yerleşen fikirlerin hisleri, hislerin da davranışları oluşturduğuna ve tüm bunları değiştirmenin elimizde olduğuna dikkat çekiyor.
“YENİ BAŞTAN KURGULAMAK ELİNİZDE”
Çocukluktan itibaren şartlanılan, “bu üzülecek şeydir” yaftası yapıştırılan olaylara yeni başlıklar atmak gerektiğini ve hem fizikî tıpkı vakitte ruhsal güzelleşmenin fakat bu türlü mümkün olduğunu söyleyen sanatçı, bunun için üç kural olduğunun lisana getiriyor: Kabullenmek, değiştirmek, uzaklaşmak.
“Güncem” başlıklı şahsi standında de bu yaklaşımla yola çıkan Nilo, geçmişte sergilenmiş yapıtlarını değişik yerleştirmelerle, yepisyeni kompozisyonların ortasında sunarak herkesi kendi kıssasını bir daha yazmaya davet ediyor: “hayatınızın direktörü sizsiniz, istemediğiniz kısımları değiştirmek, onları yeni baştan kurgulamak elinizde!”
“EGOYU PARLATMA ÇILGINLIĞI”
Sergi alanında ziyaretçileri, havada baştan başa salonu kat eden dev sinema şeritleri karşılıyor. Bu şeritlerden, Nilo’nun daha evvel yaptığı fotoğraflarının dijital baskıları yani “günce”sinden alınmış anlar, anılar sarkıyor. Tıpkı yerde yer alan oturmuş ve selfie çeken figür, günümüzün hastalığı olan “egoyu parlatma” çılgınlığıyla dalga geçiyor üzere görünse de, Nilo öteki bir bildirinin peşinde: “Dış görünüşümüzle uğraşmayı bırakıp kendi içimize bakmamız ve asıl özümüzü görmemiz gerekiyor.”
“Hepimiz şu anda her neysek geçmişin izlerinin toplamı değil miyiz?” diye soran sanatkarın fotoğraflarından seçkiler ve görüntülerle devam eden “Güncem” standının son salonunda ise, farklı vakit içinderda yaptığı tuval üzeri yağlıboya yapıtlarından oluşturulmuş ve bir daha iç dünyasını anlatan otoportrelerin yer aldığı dijital kompozisyonlar yer alıyor. “