Falyalı cinayetinde tutuklanan Söylemez kardeşlerin sözleri ortaya çıktı Mustafa Söylemez, sorguda bir daha sustu. Mehmet Faysal Söylemez ise “Olayla uzaktan yakından bir ilgim yok. Bu hadisede kardeşimin ismi geçmiştir. Kardeşimden dolayı tutuklanacaksam söyleyecek bir şeyim yok” dedi.
Kumarhane işletmecisi Halil Falyalı, Kuzey Kıbrıs’ın Girne bölgesi Çatalköy mevkisinde 8 Şubat’ta otomobilindeyken silahlı atağa uğramış ve hayatını kaybetmişti.
Suikaste ait soruşturmanın İstanbul ayağında Mustafa ve Faysal Söylemez kardeşlerin ortalarında bulunduğu 8 kuşkulu gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden Mustafa Söylemez, Mehmet Faysal Söylemez, Cengiz Şener, Abdurrahim Çelik ve Nadir Yıldız sorgularının akabinde tutuklandı. 3 kuşkulu ise isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı.
‘Adı geçen şahısların hiç birini tanımıyorum’
Sabah’ın haberine nazaran, büyük kardeş Mehmet Faysal Söylemez, Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusunda, “Olayla benim uzaktan yakından bir ilgim yoktur. Rastgele bir örgüt kurmuş da değilim. Bu olayda kardeşimin ismi geçmiştir. Polis memurları beni tabire çağırdılar. Üzerime düşen vazifeyi yaptım. 10 güne yakındır gözaltındayım. Ben örgüt kurarak ne yapmışım? Bir menfaat mi elde etmişim? Konutumda rastgele bir kabahat ögesi mu bulunmuş? Kardeşimden dolayı tutuklanacaksam söyleyecek bir şeyim yoktur. İsmi geçen şahısların hiç birini tanımıyorum. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kaçma kuşkum yoktur. Hatasızım, özgür bırakılmamı, aksi biçimde isimli denetim önlemleri ile hür bırakılmayı talep ediyorum” dedi.
‘İfade verecek kadar kendimi düzgün hissetmiyorum’
Küçük kardeş Mustafa Söylemez ise hakimlik sorgusunda, “Emniyette ve Savcılıkta susma hakkımı kullandım. 12 gündür gözaltındayım” dedi. Mustafa Söylemez, “İfade verecek kadar kendimi yeterli hissetmiyorum. ondan sonrasında ayrıntılı bir biçimde sözümü vereceğim” dedi.
Mustafa Söylemez’in, Falyalı’ya son kurşunu sıkan isim olduğu argüman edilmişti.
Mustafa Söylemez’in, dakikalarca kalaşnikof tüfeklerle taranan Falyalı’nın yanına giderek başına ateş eden kişi olduğu öne sürülmüştü.
Cinayetle ilgili 14 Şubat’ta yapılan aramalarda olay yerinin yaklaşık bir kilometre batısındaki dere yatağına atılmış iki kalaşnikof, bu silahlara ilişkin 4 şarjör ve 39 mermi ile 9 mm çapında tabanca, tabancaya ilişkin şarjör ve 13 mermi bulunmuştu. Balistik incelemelerde bu silahların suikastta kullanıldığı saptanmıştı.
Kumarhane işletmecisi Halil Falyalı, Kuzey Kıbrıs’ın Girne bölgesi Çatalköy mevkisinde 8 Şubat’ta otomobilindeyken silahlı atağa uğramış ve hayatını kaybetmişti.
Suikaste ait soruşturmanın İstanbul ayağında Mustafa ve Faysal Söylemez kardeşlerin ortalarında bulunduğu 8 kuşkulu gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden Mustafa Söylemez, Mehmet Faysal Söylemez, Cengiz Şener, Abdurrahim Çelik ve Nadir Yıldız sorgularının akabinde tutuklandı. 3 kuşkulu ise isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı.
‘Adı geçen şahısların hiç birini tanımıyorum’
Sabah’ın haberine nazaran, büyük kardeş Mehmet Faysal Söylemez, Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusunda, “Olayla benim uzaktan yakından bir ilgim yoktur. Rastgele bir örgüt kurmuş da değilim. Bu olayda kardeşimin ismi geçmiştir. Polis memurları beni tabire çağırdılar. Üzerime düşen vazifeyi yaptım. 10 güne yakındır gözaltındayım. Ben örgüt kurarak ne yapmışım? Bir menfaat mi elde etmişim? Konutumda rastgele bir kabahat ögesi mu bulunmuş? Kardeşimden dolayı tutuklanacaksam söyleyecek bir şeyim yoktur. İsmi geçen şahısların hiç birini tanımıyorum. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kaçma kuşkum yoktur. Hatasızım, özgür bırakılmamı, aksi biçimde isimli denetim önlemleri ile hür bırakılmayı talep ediyorum” dedi.
‘İfade verecek kadar kendimi düzgün hissetmiyorum’
Küçük kardeş Mustafa Söylemez ise hakimlik sorgusunda, “Emniyette ve Savcılıkta susma hakkımı kullandım. 12 gündür gözaltındayım” dedi. Mustafa Söylemez, “İfade verecek kadar kendimi yeterli hissetmiyorum. ondan sonrasında ayrıntılı bir biçimde sözümü vereceğim” dedi.
Mustafa Söylemez’in, Falyalı’ya son kurşunu sıkan isim olduğu argüman edilmişti.
Mustafa Söylemez’in, dakikalarca kalaşnikof tüfeklerle taranan Falyalı’nın yanına giderek başına ateş eden kişi olduğu öne sürülmüştü.
Cinayetle ilgili 14 Şubat’ta yapılan aramalarda olay yerinin yaklaşık bir kilometre batısındaki dere yatağına atılmış iki kalaşnikof, bu silahlara ilişkin 4 şarjör ve 39 mermi ile 9 mm çapında tabanca, tabancaya ilişkin şarjör ve 13 mermi bulunmuştu. Balistik incelemelerde bu silahların suikastta kullanıldığı saptanmıştı.