Ayvalık’ta bu yıl kurulan Seyir Derneği’nin 16-21 Eylül tarihleri içinde düzenleyeceği Ayvalık Milletlerarası Sinema Festivali’nin programı belirtildi.
Festival Ayvalık Belediyesi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Kültür için Alan, Komili, OGM Pictures, Kürşat Ayvalık, ASKEV Sinema, MUBI, Milliyet Sanat, Setur Ayvalık Marina, İnci Vural, Esra Başak, Şerif Kaynar, Füsun Okutan, Haldun İplikçioğlu, Ayvalıkzade, Ayvalık Ticaret Odası, Çamlık 87, Çöpmadam ve Medya Takip Merkezi’nin bedelli katkılarıyla gerçekleşecek.
Festival, Ayvalık’ın akabinde 24 ve 25 Eylül tarihlerinde Mordem Sanat işbirliğiyle Diyarbakır’da izleyicilere özel bir seçki sunacak.
FESTİVALDE CANNES RÜZGÂRI: AÇILIŞ SİNEMASI AYRILMA KARARI (DECISION TO LEAVE)
Ayvalık Memleketler arası Sinema Şenliği, yakın devir Güney Kore sinemasının usta direktörü Park Chan-wook’un merakla beklenen son sineması Ayrılma sonucu ile açılacak. 2022 Cannes Sinema Festivali’nde En Düzgün Direktör mükafatına layık görülen ve eleştirmenlerden tam not alan sinema, araştırdığı cinayetin şüphelisi bayana âşık olan ve soruşturma ile hisleri içinde sıkışıp kalan bir dedektifin kıssasını bahis alıyor. Ayrılma sonucu, 16 Eylül Cuma akşamı Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro’da açılış merasiminin akabinde gösterilecek.
YILIN EN ÇOK KONUŞULAN SİNEMALARI AYVALIK’TA
Festivalin Memleketler arası kısmında, başta Cannes Sinema Festivali’nde izleyiciyle birinci defa buluşan sinemalar olmak üzere yılın öbür tezli üretimleri yer alıyor.
Cannes Sinema Festivali’nde prömiyerini yapan David Cronenberg imzalı Müstakbel Kabahatler (Crimes Of The Future) kışkırtıcı bir bedensel dönüşüm hikayesi. Viggo Mortensen, Léa Seydoux ve Kristen Stewart’ın başrollerini paylaştığı sinema, vücudunda sıra dışı yeni organlar belirmeye başlayan ve hızlandırılmış evrim sendromu olarak isimlendirilen hastalığa sahip bir adamın, yeni organlarını ortadan kaldırmayı canlı bir şova dönüştürmesini anlatıyor.
Cannes Sinema Şenliği Heyet Özel Mükafatı kazanan, 84 yaşındaki direktör Jerzy Skolimowski imzalı Aİ (EO), Baltazar isimli bir eşeğin bir Polonya sirkinde başlayan ve bir İtalyan mezbahasında biten öyküsünü; şenlikte Heyet Büyük Mükafatı kazanan Claire Denis’nin, Denis Johnson’ın tıpkı isimli romanından uyarladığı Öğlen Güneşinde Yıldızlar (The Stars at Noon) ise, 1984 yılında Nikaragua’da gizemli bir iş insanı ve inatçı bir gazeteci içinde tansiyonu yüksek bir ortamda gelişen romantik ilgiyi bahis alıyor.
Cannes Sinema Festivali’nde Direktörlerin On Beş Günü kısmında yarışan ve geçen yıl Bergman Adası sinemasıyla izleyiciyle buluşan Mia Hansen-Løve’un, Hoş Bir Sabah (One Fine Morning) isimli sineması, küçük kızıyla yaşayan ve hasta babası için uygun bir bakımevi arayan genç bir hanımı odağına alıyor.
GÜZEL BİR SABAH
Fransız sinemasının genç ustalarından François Ozon, bu yıl Berlin Memleketler arası Sinema Festivali’nin açılışında gösterilen Peter von Kant ile, Rainer Werner Fassbinder’in ünlü sineması Petra von Kant’ın Acı Gözyaşları’nın çağdaş bir yorumunu, ünlülüğün acımasız bir hicvini sunuyor.
Ozon’un değişik yorumuyla izleyeceğimiz 1972 imali Rainer Werner Fassbinder imzalı Petra Von Kant’ın Acı Gözyaşları (The Bitter Tears of Petra von Kant) da şenlikte izleyiciyle buluşacak. Tıpkı isimli tiyatro oyunundan uyarlanan klasikleşmiş imal, insan münasebetlerindeki iktidar savaşını üç bayan üzerinden anlatıyor ve soruyor; “şahsi ilgilerimizde karşımızdaki kişi üzerinde iktidar kurmadan ya da eleştirdiğimiz güç zehirlenmesine kapılmadan davranabiliyor muyuz?”
Heykeltıraş, şair ve romancı Brian Catling’in yapıtından uyarlanan Earwig, Lucile Hadžihalilović’in gizemli ve düşsel dünyasından uzun mühlet saklanmış sırlara ve bir daha uyanan anılara dair büyüleyici bir masal sunuyor. 2021 San Sebastian Sinema Festivali’nde Heyet Özel Ödülü’ne layık görülen sinema, daha açılış jeneriğinden izleyiciyi bir çeşit transa, duşa, kâbusa ya da bir hipnoz ışığını takip etmeye çağırıyor.
EARWİG
Kristoffer Borgli’nin direktör koltuğunda oturduğu, Oslo’da geçen bir narsizm öyküsünü anlatan İlgi Manyağı (Sick Of Myself) şenlikte izleyiciyle buluşacak. Cannes Sinema Festivali’nde Makul Bir Bakış kısmında gösterilen sinema, erkek arkadaşının sanat mesleği yükselişe geçtiğinde dikkat çekmek için kendini hasta eden bir bayanı odağına alıyor.
Andreas Dresen’in ödüllü sineması Rabiye Kurnaz George W. Bush’a Karşı (Rabiye Kurnaz Vs. George W. Bush) 20 yıl evvel Pakistan’da yakalanarak Guantanamo toplama kampında tutulan Murat Kurnaz’ın davasını, annesi Rabiye’nin oğlunu kurtarmak için verdiği gayret üzerinden takip ediyor. Bu kıssayı dramatiklikten uzak, güldürü dozu yüksek bir yapıda anlatan sinemanın başrol oyuncusu Meltem Kaptan, Berlin Sinema Festivali’nde En Düzgün Başrol Oyuncusu Mükafatı kazanırken, sinema En Düzgün Senaryo ve Sanat Sinemaları Birliği Ödülü’ne layık görüldü.
George Miller’in Mad Max: Fury Road’dan tam yedi yıl daha sonra direktör koltuğuna geri döndüğü Üç Bin Yıllık Bekleyiş (Three Thousand Years Of Longing), İngiliz muharrir A.S. Byatt’ın 1994 tarihindeki “Bülbülün Gözündeki Cin” isimli hikayesinden uyarlama. Idris Alba ve Tilda Swinton’ın başrollerini paylaştığı, Cannes Sinema Festivali’nde prömiyerini yapan sinemada Zerrin Tekindor, Ece Yüksel, Burcu Gölgedar ve karikatürist Erdil Yaşaroğlu başta olmak üzere Türkiye’den oyuncular da rol alıyor.
Dan Geller ve Dayna Goldfine imzalı Hallelujah: Leonard Cohen, A Journey, A Song isimli belgesel ise, Cohen’in bu fazlaca cover’lanan müziğinin plak şirketi tarafınca reddedildikten daha sonra liste başı bir hit’e dönüşmesinin seyahatini anlatıyor. Bu seyahate Cohen’in şahsi defterleri, mecmuaları ve fotoğrafları, performans manzaraları ve son derece ender ses kayıtları ve röportajlar eşlik ediyor.
BU DÜNYANIN ÇOCUKLARI
Ayvalık Memleketler arası Sinema Şenliği, Bu Dünyanın Çocukları kısmıyla, hangi ülkeden, hangi toplumsal bölümden olursa olsun şimdi bütün çocukların duygusal, ruhsal ve fizikî incinme tehlikesi altında yaşadıkları bir vakit diliminde olduğumuzun altını çiziyor.
Shoplifters, Like Father Like Son, After Life sinemalarıyla tanınan Kore-Eda Hirokazu’nun Bebek Servisi (Broker) sineması, genç yaşta ebeveyn olan ergenlerin evlatlık bebek ticaretine bulaşmalarını mevzu alıyor. Sinemanın başrol oyuncusu Oscar ödüllü Parasite sinemasının yıldızı Song Kang-Ho, sinemadaki rolüyle Cannes’da En Düzgün Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
BEBEK SERVİSİ (BROKER)
Charlotte Wells’in, Cannes Sinema Şenliği Eleştirmenler Haftası kapsamında gösterilen ve çekimleri Muğla’da yapılan his yüklü sineması Güneş daha sonrası (Aftersun) annesi babası başka olan bir kız çocuğunun babasıyla Türkiye’de çıktığı acı-tatlı bir tatili anlatıyor.
Bu yıl Cannes Sinema Festivali’nde Direktörlerin On Beş Günü kısmında gösterilen, Erige Sehiri imzalı İncir Ağaçlarının Altında (Under the Fig Trees), incir bahçelerinde gençlik aşklarını arayan bir küme Tunuslu incir hasatçısının hayatlarını gözler önüne seriyor.
Cannes Sinema Festivali’nde 75. Yıl Özel Ödülü’nü kazanan Jean-Pierre Dardenne ve Luc Dardenne, Ayvalık’ta gösterilecek sinemaları Tori&Lokita’da (Tori and Lokita), göç dalgasına kapılarak ülkelerinden bir arada kaçmış, ortalarında kan bağı olmamasına karşın Avrupa’da oturma müsaadesi alabilmek için kardeş olduklarını kanıtlamaları gereken Tori ve Lokita isimli iki çocuğun hayat uğraşına odaklanıyor.
Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’nde En Düzgün Belgesel; İstanbul Sinema Şenliği Belgesel Sinema Yarışması’nda Mansiyon Ödülü’ne layık görülen Volkan Üce imzalı Her Şey Dahil, izleyenleri, Türkiye’nin farklı köşelerinden gelen mevsimlik emekçi çocukların her şey dahil bir otelde çalıştıkları iki döneme tanıklık ettiriyor.
Louis Garrel imzalı kara güldürü Kurtarıcı (Crusade) ise, gizemli projelerini finanse etmek için işbirliği yapan yüzlerce çocuğun öyküsünü anlatıyor. Dünyanın farklı yerlerindeki bu çocukların projelerinin gayesi ise gezegeni kurtarmak… Yaratıcı drama eğitmeni Elif Özsoğuk, sinema gösterimi daha sonrasında çocuklar için bir atölye çalışması gerçekleştirecek.
YENİLER DE AYVALIK MİLLETLERARASI SİNEMA FESTİVALİ’NDE
Festivalin Yeniler kısmında, önümüzdeki senelerda isimlerini sıkça duyacağımız yeni sinemacıların sinemaları yer alıyor.
Screen Mecmuası tarafınca 2021 yılında Geleceğin Yıldızları içinde gösterilen Thomas Hardiman’ın birinci uzun metraj sineması Medusa Deluxe, birbirinden eksantrik kuaförlerin katıldığı yılın kuaförü müsabakası sırasında gerçekleşen bir cinayet daha sonrası gelişen olayları mevzu alıyor.
Bu yıl Cannes Sinema Şenliği Direktörlerin On Beş Günü kısmında yarışan, Manuela Martelli’nin birinci uzun metrajlı sineması “1976”, Şili’de Pinochet devrinde bir hanımın bayan düşmanlığı ve yolsuzlukla gayretini araştırıyor.
TÜRKİYE SİNEMASINDAN GÜÇLÜ BİR SEÇKİ
Ayvalık Memleketler arası Sinema Festivali’nin Türkiye Sineması 2021-2022 kısmında, ulusal ve milletlerarası şenliklerde gösterilmiş, son devrin fazlaca konuşulan yerli üretimleri yer alıyor. Tayfun Pirselimoğlu’nun birebir isimli kendi romanından uyarladığı, Fazilet Şenocak’ın başrolünü üstlendiği Kerr, babasının cenazesi için geldiği kasabada bir cinayete şahit olunca sıkışıp kalan bir adamın kıssasını anlatıyor. Varşova Sinema Festivali’nde birinci sefer izleyiciyle buluşan sinema 58. Antalya Sinema Festivali’nden En Yeterli Direktör, FİLM-YÖN En Âlâ Direktör ve En Uygun Müzik mükafatlarını; 41. İstanbul Sinema Festivali’nde ise En Yeterli Direktör ve En Düzgün Sanat Direktörü mükafatlarını kazandı. Direktör Tayfun Pirselimoğlu, üretimci Vildan Erşen ve başrol oyuncusu Fazilet Şenocak sinemadan daha sonra sohbet için izleyicilerle buluşacaklar.
Ali Kemal Güven’in, uzun yıllardır görüşmeyen iki lise arkadaşını bir rakı masasında buluşturduğu Çilingir Sofrası, “özgür ve toksik maskülenliğin olmadığı bir coğrafyada yaşanan hayatlar ve öyküler nasıl değişirdi” sorusunu soruyor. İstanbul Sinema Festivali’nde Onat Kutlar anısına verilen Heyet Özel Ödülü’nü kazanan sinemadaki performanslarıyla Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen de En Düzgün Erkek Oyuncu Ödülü’ne layık görüldüler. Gösterim daha sonrası direktör Ali Kemal İnanç, üretimci Seda Özkaraca ile oyuncular Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen şenlik seyircisinin sorularını yanıtlamak için Ayvalık’ta olacak.
Ali Tansu Turhan’ın birinci uzun metraj sineması Diyalog, bir sinema çekimi için bir ortaya gelen ve sinemadaki, tükenmiş bir bağ yaşayan rollerinin bilakis gerçekte yeni tanışan ve duygusal bir bağ kuran iki oyuncuyu takip ediyor. İzleyiciye sinema ortasında sinema sunan, gerçekliğin farklı katmanlarıyla ilgilenen sinema 32 dakikalık plan sekansıyla da dikkat çekiyor. Diyalog’un gösterimi daha sonrasında direktör Ali Tansu Turhan, senarist Burcu Uğuz, başrol oyuncuları Hare Sürel ve Ushan Çakır izleyicilerle buluşmak için Ayvalık’ta olacaklar.
Ziya Demirel’in birinci uzun metraj sineması Ela ile Hilmi ve Ali, tıpkı apartmanda yaşayan farklı yaşlara ve dünyalara sahip Ela, Hilmi ve Ali’nin peşinde karanlık, kışkırtıcı ve kara mizahı bol bir öykü anlatıyor. Başrollerini Ece Yüksel, Serkan Keskin ve Denizhan Akbaba’nın paylaştığı sinemanın gösterimi daha sonrasında, sinema takımı Ayvalık seyircisinin sorularını yanıtlayacak.
– ELA İLE HİLMİ
Kızının velayeti Türkiye’de ünlü bir adam olan kocasına verilince kızını kaçırmaya karar veren Fransız Claire’in kuvvetli seyahatini anlatan bir öbür birinci sinema “Yaban”, Tareq Daoud imzası taşıyor. Direktör gösterimin akabinde sinemaya dair sohbet etmek üzere Ayvalık’ta olacak.
Nazlı Elif Durlu’nun kara güldürü cinsindeki birinci uzun metraj sineması Zuhal, başarılı bir avukat olan ve İstanbul’un merkezinde yalnız yaşayan Zuhal isimli bir bayanın konutunun derinlerinden gelen bir kedi sesinin peşinde çıktığı çaresiz arayışı ve o güne dek yüzlerini bile görmediği komşularıyla yaşadığı absürt müsabakaları mevzu alıyor. Sinemanın başrolündeki Nihal Yalçın, direktör Nazlı Elif Durlu ve üretimci Anna Maria Aslanoğlu sinema daha sonrası söyleşide izleyiciyle buluşacak.
İlk sineması Kasap Havası ile dikkat çeken Çiğdem Sezgin yeni sineması Suna’da, hayatta kendi istediği üzere var olmaya çalışan yersiz yurtsuz bir bayanın erkek hükümran dünyadaki öyküsünü anlatıyor.
Sinemamızdaki bayan temsilleri açısından kendine değerli bir yer edinecek sinemanın başrollerinde Nurcan Eren, Tarık Papuççuoğlu, Fırat Tanış ve Fazilet Akakçe yer alıyor. Sinema takımı gösterime katılmak ve izleyicilerin sorularını yanıtlamak üzere Ayvalık’ta olacak.
Cem Demirer’in birinci uzun metraj sineması Mendirek Bozcaada’da geçiyor. Yaşananları kimi bazı balıkçı Aslan’ın kimi birtakım da kuzeni Yılmaz’ın gözünden anlatan sinema, karakterlerin iç dünyalarında yaşadıklarını ve giderek berbatlaşan ruh hallerini gözler önüne seriyor ve izleyiciyi tansiyonu yüksek gerçekle sanrıların birbirine karıştığı bir seyahate davet ediyor. Cem Demirer ve başrol oyuncuları Alihan Kaya ve Barış Yılmaz Gündüz sinemanın gösterimine katılacaklar.
DEĞERİNİ ARAYAN BEŞERE VE DÖNÜŞEN DÜNYAYA DAİR KISA FİLMLER
Festivalin kısa metraj sinema programında toplumla istekleri içinde kalan, varlığını sorgulayan, dayatmalar karşısında bocalayan, sıkışmış ve pahasını arayan insanları ve dönüşen dünyayı ele alan başarılı üretimler yer alıyor.
Ali Ercivan’ın birinci kısa sineması Lekesiz, düşünü gerçekleştirip sınıf atladığına inanan bir adam ve aslına bakarsan daima oraya ilişkin olmuş, kendince yüksek farkındalıklı bir hanımın bir lekeyle başlayan çöküşlerini anlatıyor. Sinemanın başrollerinde Nezaket Erden ve Hakan Emre Ünal yer alıyor. Sinema takımı, gösterim daha sonrası Ayvalık seyircisiyle buluşacak.
Geçen yılın ödüllü belgeseli Unsurun Halleri’nin direktörü Deniz Tortum ile ABD’li sanatçı Kathryn Hamilton’un birlikte yönettikleri Our Ark ise dünyadaki her hayvanın 3d kopyalarını yaparak bir cins sanal Nuh’un gemisi yaratan bir şirketin çalışmalarından yola çıkıyor ve tüm dünyanın bir tıp yedeğini almaya çalışan insanlığın peşinde, bütün bu dijital arşivlerin kim ve ne için yapıldığını sorguluyor.
Arda Gökçe’nin yalnızlık, yabancılaşma ve iletişimsizlik kavramlarını irdeleyen birinci kısa sineması bayağı Bir Gün’de, Meli Bendeli’nin canlandırdığı ana karakter Tolga, kentsel kültüre dayalı çağdaşlaşmanın, bireyselleşmenin ve varoluşsal manada kendini gerçekleştirmenin sancılarını yaşıyor. Gökçe ve Bendeli, gösterim daha sonrası sinemaya dair merak edilenleri cevaplamak üzere Ayvalık’ta olacak.
Can Merdan Doğan’ın yazıp yönettiği, başrollerinde Nihal Yalçın ve Murat Kılıç’ın yer aldığı birinci kısa sineması Stiletto, geceleri taksi sürücülüğü yapan Hasan’ın, sabah meskene dönerken stiletto giymiş genç bir bayan görmesiyle istekleri uyanmış bir biçimde o gün bayağı hayatının sonlarını aşarak karısı ve çocuklarıyla bir arada bir felaketin eşiğine sürüklenmesini beyazperdeye taşıyor. Stiletto gösterimi daha sonrasında sinema takımıyla söyleşi gerçekleşecek.
13 yaşındaki bir Yahudi çocuğun Şabat gününde gerçekleştirilecek Bar Mitzvah merasimi öncesi yaşadıklarını üç jenerasyonun gözünden trajikomik bir lisanla anlatan, gösterim sırasında Ayvalık’ta olacak direktör Sami Morhayim imzalı Susam’da başrolleri Fatih Al ve Feri Baycu Güler paylaşıyor.
Bir taşra belediyesinde cenaze hizmetlerinde çalışan İstek ve Sabit’in, kimsesiz bir cenazenin defin süreçleri için yaptıkları seyahatte başlarına gelenleri bahis alan kısa sinema Tahminen Bir Gün Gideriz, İnan Erbil imzası taşırken; Türkay Döşkaya direktörlüğündeki Rüzgâr İçinde ise kendisini çağıran rüzgârın peşinde, aradığını bulmak için ormana ulaşan bir karakteri ve doğayı merkezine alan deher neysel bir kısa sinema. İnan Erbil ve Türkay Döşkaya da sinema gösterimleri için Ayvalık’ta olacak.
İLGİ CAZİP BİR BELGESEL SEÇKİSİ
Festival programında, belgesel çeşidinin kıymetli ve ilgi cazibeli örnekleri de yer alıyor. Ceylan Özgün Özçelik’in yönettiği deher neysel belgesel Cadı Üçlemesi 15+’da, canına tak eden bayanlar cezaevlerinden yaraları ve şifaları haykırıyor, şiddetin vakit ve yer tanımayan döngüsünde iki bayanın “suçlu” bulunması sorgulanıyor. Kendilerine şiddet uygulayan kocalarını öldürmüş Aylin ve Havva’nın; meskenlerini, sevgiyi, öfkeyi, çocukluklarını, çocuklarını, düşlerini ve kâbuslarını mektuplarına döktükleri hisleri Hare Sürel ve Gülçin Kültür Şahin’in sesinden anlatılıyor. Ceylan Özgün Özçelik, Gülçin Kültür Şahin ve Hare Sürel gösterim daha sonrasında izleyiciyle buluşacak.
Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu’nun yazıp yönettiği Dermansız isimli belgesel, askerdeyken rahatsızlanıp gittiği Bursa Memleket Hastanesi’nde 47 yıl boyunca hiç çıkmadan yaşayıp ölen Abdullah Kozan’ın kıssasını bahis alıyor. Sinemanın direktörlerinden Melik Saraçoğlu, sinema daha sonrası söyleşi için Ayvalık’ta olacak.
Senem Tüzen, Adam Isenberg ve Noah Amir Arjomand’ın yönettikleri Eat Your Catfish isimli belgesel dermanı olmayan bir hastalık niçiniyle altüst olan bir ailenin öyküsünü yalnızca acı ve tükenmişlik üzerinden değil bütün taraflarıyla mizahı da içeren biçimde anlatıyor. Sinemanın direktörlerinden Noah’ın ALS hastası annesi Kathryn’in bakış açısından çekilen sinema, 930 saatlik manzaranın kurgulanmasıyla ortaya çıktı. Noah Amir Arjomand, gösterim daha sonrası gerçekleşecek söyleşide sinemaya dair merak edilenleri yanıtlayacak.
Nur Akalın’ın 1995 yılındaki Paris, 2001 yılındaki Bangkok ve 2003 yılındaki Auschwitz-Birkenau seyahatlerinden notları perdeye yansıttığı sineması Do You Like Jupiter? şenlikte gösterilecek deher neysel belgesellerden. Ayvalık’ta yaşayan Akalın, sinema göskavramından izleyicilerle buluşacak.
Cem Kaya’nın, bu yıl Berlinale’nin Panorama kısmında gösterilen ve Seyirci Ödülü’ne layık görülen üçüncü belgesel sineması Aşk, Mark ve Mevt, 1961 tarihindeki Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması’nın akabinde Türkiye’den Almanya’ya göçenlerin, onların çocuklarının ve torunlarının yaşattığı bağımsız müzik külçeşidinin kıssasını sunuyor. Cem Kaya da sinemasıyla ilgili merak edilenleri yanıtlamak üzere gösterim daha sonrasında izleyicilerle buluşacak.
Fotoğraf dünyasının yaşayan efsanesi Josef Koudelka’nın Ruins (Kalıntılar) isimli çalışmasının Türkiye ayağında, 6 yıllık süreçte çekilen Koudelka – Birebir Irmaktan Geçmek, fotoğrafçı ve direktör Coşkun Aşar’ın imzası taşıyor. Aşar, Koudelka ile birlikte toplamda 11 kenti, 60’a yakın antik kenti ziyaret ettikleri bu seyahatte Koudelka’nın hem sanatsal birebir vakitte felsefi “maksimum” arayışına odaklanırken; sevinç, şefkat ve sessizlik anlarına şahit oluyor. Aşar ve sinemanın imalcisi Ayhan Hacıfazlıoğlu da Ayvalık’ta izleyiciyle buluşacak sinemacılardan.
AYVALIK MEMLEKETLER ARASI SİNEMA ŞENLİĞİ, KAYBETTİKLERİMİZİ ANIYOR
Ayvalık Milletlerarası Sinema Festivali’nde bu yıl, yakın vakitte kaybettiğimiz isimlere özel bir program hazırlandı. Anısına başlıklı bu kısım kapsamında Erden Kıral anısına Vicdan; Cüneyt Arkın anısına Orhan Oğuz imzalı İki Başlı Dev; Cem Madra anısına John Cassavetes’in yönettiği Yüzler (Faces); usta direktör Peter Brook anısına Yedi Gün… Yedi Gece (Seven Days… Seven Nights… – Moderato Cantabile) gösterilecek.
ULRIKE OTTINGER 80 YAŞINDA
Ressam olarak başladığı mesleğine 1970’lerde sinema ile devam eden ve o periyottan bu yana Alman sinemasındaki feminist bakışın en değerli temsilcilerinden biri olan Ulrike Ottinger’in 80. yaş gününe özel Dorian Gray’in Magazin Basınındaki Portresi (The Image of Dorian Gray in the Yellow Press) şenlikte izleyiciyle buluşacak. 1983 yılında çektiği bu sinemada Ottinger, cinsel kimlikleri alt üst ederek, Oscar Wilde’ın romanındaki ünlü karakter Dorian Gray’i bir bayan oyuncuya, Veruschka von Lehndorff’a emanet ediyor.
PANELLER
Ayvalık Milletlerarası Sinema Şenliği kapsamında son devir belgesel sinemadaki üretimlerden ve şenlikte gösterilen belgesel üretimlerden yola çıkarak “Türkiye’de yaratıcı belgesel: Yeni anlatım olanakları” başlıklı bir panel düzenlenecek. “Bir Zenaat Olarak Oyunculuk” ve “Şu Anlaşılmazlık Sıkıntısı: Bir sineması Anlamak ya da Anlamamak” da şenlik programında yer alan başka paneller.
FESTİVALDE ÇOCUKLAR İÇİN SİNEMA
Ayvalık Memleketler arası Sinema Festivali’nin Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları işbirliğiyle gerçekleştireceği gösterimler kapsamında Çok Uzakta (Too Far Away) isimli çocuk sineması gösterilecek. Sarah Winkenstette direktörlüğündeki üretim, köylerindeki kömür madeni niçiniyle kente taşınmak zorunda kalan Ben ve yeni okulunda tanıştığı başta rakip gördüğü Suriyeli mülteci Tarık ile umut ve sevgi dolu dostluğunu husus alıyor. Sinema daha sonrasında Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları Koordinatörü ve Bütün Çocuklar Bizim Derneği idare şurası üyelerinden ebeveyn koçu Ayşegül Cebenoyan tarafınca çocuklar için bir aktiflik düzenlenecek.
“GENÇ SİNEMA” PROGRAMI İLE 30 ÖĞRENCİ AYVALIK’TA OLACAK
Gençlerle yürütülecek eğitim projelerine büyük kıymet veren Seyir Derneği, Ayvalık Milletlerarası Sinema Şenliği kapsamında Kültür için Alan dayanağıyla bu yıl Genç Sinema programını başlatıyor. Başta sinema kısmında okuyan ya da üniversitelerin sinema kulüplerine üye öğrenciler olmak üzere, sinema alanında kendisini geliştirmek isteyen tüm öğrencilere yapılan açık davet kararında Genç Sinema programına 30 öğrencinin başvurusu kabul edildi.
İstanbul, Ankara, Zonguldak, İzmir, Çanakkale, Muğla, Ordu, Antalya, Eskişehir ve Kütahya’dan toplam 25 farklı üniversiteden 30 öğrenci şenlik boyunca Ayvalık’ta olacak; yapımcılık, müelliflik, direktörlük, kurgu, post-prodüksiyon üzere farklı alanlarda profesyonel isimlerin vereceği atölye çalışmalarına katılabilecek ve şenlik tertibinin farklı alanlarında nazaranv alarak şenliğin değerli bir kesimi olacaklar.
Öğrenciler, yılın dikkat alımlı ve merakla beklenen şenlik sinemalarını izleme, panel ve konuşmaları takip etme, sinemacılarla tanışma ve sohbet etme imkânı bulacak. Programdaki atölyelere ek olarak, şenlik tertibinde istekli çalışarak deneyim kazanacak ve kendilerini geliştirecekler.
“YENİ BİR …” ÖDÜL SÜRPRİZİ
Ayvalık Memleketler arası Sinema Şenliği kapsamında bir yarış yapılmamasına rağmen bu yıldan itibaren “Yeni Bir …” başlığıyla bir ödül verecek. Ödül, rastgele bir kategori ayrımı gözetmeden, o yıl ortasında sinema alanında gösterdiği muvaffakiyetle dikkat çeken yeni bir direktör, oyuncu, senarist, kurgucu, ses dizayncısı vb. üzere, teşvik edilmesi gerektiği düşünülen genç bir sinemacıya verilecek. “Yeni Bir …” mükafatı, şenliğin, genç sinemacıların yetişmesi ve teşvik edilmesi konusundaki misyonunu da pekiştirecek. Kurulduğu günden bu yana 150 yıllık bir mirası devralmış olmanın şuuruyla hareket eden Mey|Diageo’nun katkılarıyla bir genç sinemacıya 40.000 TL’lik bir ödül verilecek.
Ayvalık Memleketler arası Sinema Festivali’nin bu yılki afişi, fotoğraflarında çiçek, yaprak ve hayvan desenlerini kullanarak hem gerçeküstü bir dünya yaratan birebir vakitte yanı başımızdaki tabiatın şifa vermesine ve de kendisi için şifa aramasına vurgu yapan Ayvalıklı sanatçı Elvan Alpay’ın fotoğraflarından ilhamla ortaya çıktı. Şenlik afişinin görsel tasarımı Emel Işıtan’ın imzasını taşıyor.
FESTİVAL YERLERİ VE BİLET BİLGİLERİ
Festivalde sinema gösterimleri Ayvalık Belediyesi Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi, Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro ve Eski Köylü Pazarı Meydanı’nda yapılacak. Ayvalık Memleketler arası Sinema Festivali’nde tam bilet 50 TL, indirimli bilet 30 TL olarak 9 Eylül’den itibaren Biletix’te satışa çıkacak. Eski Köylü Pazarı Meydanı’ndaki gösterimler fiyatsız gerçekleştirilecek.
Festival Ayvalık Belediyesi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Kültür için Alan, Komili, OGM Pictures, Kürşat Ayvalık, ASKEV Sinema, MUBI, Milliyet Sanat, Setur Ayvalık Marina, İnci Vural, Esra Başak, Şerif Kaynar, Füsun Okutan, Haldun İplikçioğlu, Ayvalıkzade, Ayvalık Ticaret Odası, Çamlık 87, Çöpmadam ve Medya Takip Merkezi’nin bedelli katkılarıyla gerçekleşecek.
Festival, Ayvalık’ın akabinde 24 ve 25 Eylül tarihlerinde Mordem Sanat işbirliğiyle Diyarbakır’da izleyicilere özel bir seçki sunacak.
FESTİVALDE CANNES RÜZGÂRI: AÇILIŞ SİNEMASI AYRILMA KARARI (DECISION TO LEAVE)
Ayvalık Memleketler arası Sinema Şenliği, yakın devir Güney Kore sinemasının usta direktörü Park Chan-wook’un merakla beklenen son sineması Ayrılma sonucu ile açılacak. 2022 Cannes Sinema Festivali’nde En Düzgün Direktör mükafatına layık görülen ve eleştirmenlerden tam not alan sinema, araştırdığı cinayetin şüphelisi bayana âşık olan ve soruşturma ile hisleri içinde sıkışıp kalan bir dedektifin kıssasını bahis alıyor. Ayrılma sonucu, 16 Eylül Cuma akşamı Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro’da açılış merasiminin akabinde gösterilecek.
YILIN EN ÇOK KONUŞULAN SİNEMALARI AYVALIK’TA
Festivalin Memleketler arası kısmında, başta Cannes Sinema Festivali’nde izleyiciyle birinci defa buluşan sinemalar olmak üzere yılın öbür tezli üretimleri yer alıyor.
Cannes Sinema Festivali’nde prömiyerini yapan David Cronenberg imzalı Müstakbel Kabahatler (Crimes Of The Future) kışkırtıcı bir bedensel dönüşüm hikayesi. Viggo Mortensen, Léa Seydoux ve Kristen Stewart’ın başrollerini paylaştığı sinema, vücudunda sıra dışı yeni organlar belirmeye başlayan ve hızlandırılmış evrim sendromu olarak isimlendirilen hastalığa sahip bir adamın, yeni organlarını ortadan kaldırmayı canlı bir şova dönüştürmesini anlatıyor.
Cannes Sinema Şenliği Heyet Özel Mükafatı kazanan, 84 yaşındaki direktör Jerzy Skolimowski imzalı Aİ (EO), Baltazar isimli bir eşeğin bir Polonya sirkinde başlayan ve bir İtalyan mezbahasında biten öyküsünü; şenlikte Heyet Büyük Mükafatı kazanan Claire Denis’nin, Denis Johnson’ın tıpkı isimli romanından uyarladığı Öğlen Güneşinde Yıldızlar (The Stars at Noon) ise, 1984 yılında Nikaragua’da gizemli bir iş insanı ve inatçı bir gazeteci içinde tansiyonu yüksek bir ortamda gelişen romantik ilgiyi bahis alıyor.
Cannes Sinema Festivali’nde Direktörlerin On Beş Günü kısmında yarışan ve geçen yıl Bergman Adası sinemasıyla izleyiciyle buluşan Mia Hansen-Løve’un, Hoş Bir Sabah (One Fine Morning) isimli sineması, küçük kızıyla yaşayan ve hasta babası için uygun bir bakımevi arayan genç bir hanımı odağına alıyor.
GÜZEL BİR SABAH
Fransız sinemasının genç ustalarından François Ozon, bu yıl Berlin Memleketler arası Sinema Festivali’nin açılışında gösterilen Peter von Kant ile, Rainer Werner Fassbinder’in ünlü sineması Petra von Kant’ın Acı Gözyaşları’nın çağdaş bir yorumunu, ünlülüğün acımasız bir hicvini sunuyor.
Ozon’un değişik yorumuyla izleyeceğimiz 1972 imali Rainer Werner Fassbinder imzalı Petra Von Kant’ın Acı Gözyaşları (The Bitter Tears of Petra von Kant) da şenlikte izleyiciyle buluşacak. Tıpkı isimli tiyatro oyunundan uyarlanan klasikleşmiş imal, insan münasebetlerindeki iktidar savaşını üç bayan üzerinden anlatıyor ve soruyor; “şahsi ilgilerimizde karşımızdaki kişi üzerinde iktidar kurmadan ya da eleştirdiğimiz güç zehirlenmesine kapılmadan davranabiliyor muyuz?”
Heykeltıraş, şair ve romancı Brian Catling’in yapıtından uyarlanan Earwig, Lucile Hadžihalilović’in gizemli ve düşsel dünyasından uzun mühlet saklanmış sırlara ve bir daha uyanan anılara dair büyüleyici bir masal sunuyor. 2021 San Sebastian Sinema Festivali’nde Heyet Özel Ödülü’ne layık görülen sinema, daha açılış jeneriğinden izleyiciyi bir çeşit transa, duşa, kâbusa ya da bir hipnoz ışığını takip etmeye çağırıyor.
EARWİG
Kristoffer Borgli’nin direktör koltuğunda oturduğu, Oslo’da geçen bir narsizm öyküsünü anlatan İlgi Manyağı (Sick Of Myself) şenlikte izleyiciyle buluşacak. Cannes Sinema Festivali’nde Makul Bir Bakış kısmında gösterilen sinema, erkek arkadaşının sanat mesleği yükselişe geçtiğinde dikkat çekmek için kendini hasta eden bir bayanı odağına alıyor.
Andreas Dresen’in ödüllü sineması Rabiye Kurnaz George W. Bush’a Karşı (Rabiye Kurnaz Vs. George W. Bush) 20 yıl evvel Pakistan’da yakalanarak Guantanamo toplama kampında tutulan Murat Kurnaz’ın davasını, annesi Rabiye’nin oğlunu kurtarmak için verdiği gayret üzerinden takip ediyor. Bu kıssayı dramatiklikten uzak, güldürü dozu yüksek bir yapıda anlatan sinemanın başrol oyuncusu Meltem Kaptan, Berlin Sinema Festivali’nde En Düzgün Başrol Oyuncusu Mükafatı kazanırken, sinema En Düzgün Senaryo ve Sanat Sinemaları Birliği Ödülü’ne layık görüldü.
George Miller’in Mad Max: Fury Road’dan tam yedi yıl daha sonra direktör koltuğuna geri döndüğü Üç Bin Yıllık Bekleyiş (Three Thousand Years Of Longing), İngiliz muharrir A.S. Byatt’ın 1994 tarihindeki “Bülbülün Gözündeki Cin” isimli hikayesinden uyarlama. Idris Alba ve Tilda Swinton’ın başrollerini paylaştığı, Cannes Sinema Festivali’nde prömiyerini yapan sinemada Zerrin Tekindor, Ece Yüksel, Burcu Gölgedar ve karikatürist Erdil Yaşaroğlu başta olmak üzere Türkiye’den oyuncular da rol alıyor.
Dan Geller ve Dayna Goldfine imzalı Hallelujah: Leonard Cohen, A Journey, A Song isimli belgesel ise, Cohen’in bu fazlaca cover’lanan müziğinin plak şirketi tarafınca reddedildikten daha sonra liste başı bir hit’e dönüşmesinin seyahatini anlatıyor. Bu seyahate Cohen’in şahsi defterleri, mecmuaları ve fotoğrafları, performans manzaraları ve son derece ender ses kayıtları ve röportajlar eşlik ediyor.
BU DÜNYANIN ÇOCUKLARI
Ayvalık Memleketler arası Sinema Şenliği, Bu Dünyanın Çocukları kısmıyla, hangi ülkeden, hangi toplumsal bölümden olursa olsun şimdi bütün çocukların duygusal, ruhsal ve fizikî incinme tehlikesi altında yaşadıkları bir vakit diliminde olduğumuzun altını çiziyor.
Shoplifters, Like Father Like Son, After Life sinemalarıyla tanınan Kore-Eda Hirokazu’nun Bebek Servisi (Broker) sineması, genç yaşta ebeveyn olan ergenlerin evlatlık bebek ticaretine bulaşmalarını mevzu alıyor. Sinemanın başrol oyuncusu Oscar ödüllü Parasite sinemasının yıldızı Song Kang-Ho, sinemadaki rolüyle Cannes’da En Düzgün Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
BEBEK SERVİSİ (BROKER)
Charlotte Wells’in, Cannes Sinema Şenliği Eleştirmenler Haftası kapsamında gösterilen ve çekimleri Muğla’da yapılan his yüklü sineması Güneş daha sonrası (Aftersun) annesi babası başka olan bir kız çocuğunun babasıyla Türkiye’de çıktığı acı-tatlı bir tatili anlatıyor.
Bu yıl Cannes Sinema Festivali’nde Direktörlerin On Beş Günü kısmında gösterilen, Erige Sehiri imzalı İncir Ağaçlarının Altında (Under the Fig Trees), incir bahçelerinde gençlik aşklarını arayan bir küme Tunuslu incir hasatçısının hayatlarını gözler önüne seriyor.
Cannes Sinema Festivali’nde 75. Yıl Özel Ödülü’nü kazanan Jean-Pierre Dardenne ve Luc Dardenne, Ayvalık’ta gösterilecek sinemaları Tori&Lokita’da (Tori and Lokita), göç dalgasına kapılarak ülkelerinden bir arada kaçmış, ortalarında kan bağı olmamasına karşın Avrupa’da oturma müsaadesi alabilmek için kardeş olduklarını kanıtlamaları gereken Tori ve Lokita isimli iki çocuğun hayat uğraşına odaklanıyor.
Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’nde En Düzgün Belgesel; İstanbul Sinema Şenliği Belgesel Sinema Yarışması’nda Mansiyon Ödülü’ne layık görülen Volkan Üce imzalı Her Şey Dahil, izleyenleri, Türkiye’nin farklı köşelerinden gelen mevsimlik emekçi çocukların her şey dahil bir otelde çalıştıkları iki döneme tanıklık ettiriyor.
Louis Garrel imzalı kara güldürü Kurtarıcı (Crusade) ise, gizemli projelerini finanse etmek için işbirliği yapan yüzlerce çocuğun öyküsünü anlatıyor. Dünyanın farklı yerlerindeki bu çocukların projelerinin gayesi ise gezegeni kurtarmak… Yaratıcı drama eğitmeni Elif Özsoğuk, sinema gösterimi daha sonrasında çocuklar için bir atölye çalışması gerçekleştirecek.
YENİLER DE AYVALIK MİLLETLERARASI SİNEMA FESTİVALİ’NDE
Festivalin Yeniler kısmında, önümüzdeki senelerda isimlerini sıkça duyacağımız yeni sinemacıların sinemaları yer alıyor.
Screen Mecmuası tarafınca 2021 yılında Geleceğin Yıldızları içinde gösterilen Thomas Hardiman’ın birinci uzun metraj sineması Medusa Deluxe, birbirinden eksantrik kuaförlerin katıldığı yılın kuaförü müsabakası sırasında gerçekleşen bir cinayet daha sonrası gelişen olayları mevzu alıyor.
Bu yıl Cannes Sinema Şenliği Direktörlerin On Beş Günü kısmında yarışan, Manuela Martelli’nin birinci uzun metrajlı sineması “1976”, Şili’de Pinochet devrinde bir hanımın bayan düşmanlığı ve yolsuzlukla gayretini araştırıyor.
TÜRKİYE SİNEMASINDAN GÜÇLÜ BİR SEÇKİ
Ayvalık Memleketler arası Sinema Festivali’nin Türkiye Sineması 2021-2022 kısmında, ulusal ve milletlerarası şenliklerde gösterilmiş, son devrin fazlaca konuşulan yerli üretimleri yer alıyor. Tayfun Pirselimoğlu’nun birebir isimli kendi romanından uyarladığı, Fazilet Şenocak’ın başrolünü üstlendiği Kerr, babasının cenazesi için geldiği kasabada bir cinayete şahit olunca sıkışıp kalan bir adamın kıssasını anlatıyor. Varşova Sinema Festivali’nde birinci sefer izleyiciyle buluşan sinema 58. Antalya Sinema Festivali’nden En Yeterli Direktör, FİLM-YÖN En Âlâ Direktör ve En Uygun Müzik mükafatlarını; 41. İstanbul Sinema Festivali’nde ise En Yeterli Direktör ve En Düzgün Sanat Direktörü mükafatlarını kazandı. Direktör Tayfun Pirselimoğlu, üretimci Vildan Erşen ve başrol oyuncusu Fazilet Şenocak sinemadan daha sonra sohbet için izleyicilerle buluşacaklar.
Ali Kemal Güven’in, uzun yıllardır görüşmeyen iki lise arkadaşını bir rakı masasında buluşturduğu Çilingir Sofrası, “özgür ve toksik maskülenliğin olmadığı bir coğrafyada yaşanan hayatlar ve öyküler nasıl değişirdi” sorusunu soruyor. İstanbul Sinema Festivali’nde Onat Kutlar anısına verilen Heyet Özel Ödülü’nü kazanan sinemadaki performanslarıyla Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen de En Düzgün Erkek Oyuncu Ödülü’ne layık görüldüler. Gösterim daha sonrası direktör Ali Kemal İnanç, üretimci Seda Özkaraca ile oyuncular Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen şenlik seyircisinin sorularını yanıtlamak için Ayvalık’ta olacak.
Ali Tansu Turhan’ın birinci uzun metraj sineması Diyalog, bir sinema çekimi için bir ortaya gelen ve sinemadaki, tükenmiş bir bağ yaşayan rollerinin bilakis gerçekte yeni tanışan ve duygusal bir bağ kuran iki oyuncuyu takip ediyor. İzleyiciye sinema ortasında sinema sunan, gerçekliğin farklı katmanlarıyla ilgilenen sinema 32 dakikalık plan sekansıyla da dikkat çekiyor. Diyalog’un gösterimi daha sonrasında direktör Ali Tansu Turhan, senarist Burcu Uğuz, başrol oyuncuları Hare Sürel ve Ushan Çakır izleyicilerle buluşmak için Ayvalık’ta olacaklar.
Ziya Demirel’in birinci uzun metraj sineması Ela ile Hilmi ve Ali, tıpkı apartmanda yaşayan farklı yaşlara ve dünyalara sahip Ela, Hilmi ve Ali’nin peşinde karanlık, kışkırtıcı ve kara mizahı bol bir öykü anlatıyor. Başrollerini Ece Yüksel, Serkan Keskin ve Denizhan Akbaba’nın paylaştığı sinemanın gösterimi daha sonrasında, sinema takımı Ayvalık seyircisinin sorularını yanıtlayacak.
– ELA İLE HİLMİ
Kızının velayeti Türkiye’de ünlü bir adam olan kocasına verilince kızını kaçırmaya karar veren Fransız Claire’in kuvvetli seyahatini anlatan bir öbür birinci sinema “Yaban”, Tareq Daoud imzası taşıyor. Direktör gösterimin akabinde sinemaya dair sohbet etmek üzere Ayvalık’ta olacak.
Nazlı Elif Durlu’nun kara güldürü cinsindeki birinci uzun metraj sineması Zuhal, başarılı bir avukat olan ve İstanbul’un merkezinde yalnız yaşayan Zuhal isimli bir bayanın konutunun derinlerinden gelen bir kedi sesinin peşinde çıktığı çaresiz arayışı ve o güne dek yüzlerini bile görmediği komşularıyla yaşadığı absürt müsabakaları mevzu alıyor. Sinemanın başrolündeki Nihal Yalçın, direktör Nazlı Elif Durlu ve üretimci Anna Maria Aslanoğlu sinema daha sonrası söyleşide izleyiciyle buluşacak.
İlk sineması Kasap Havası ile dikkat çeken Çiğdem Sezgin yeni sineması Suna’da, hayatta kendi istediği üzere var olmaya çalışan yersiz yurtsuz bir bayanın erkek hükümran dünyadaki öyküsünü anlatıyor.
Sinemamızdaki bayan temsilleri açısından kendine değerli bir yer edinecek sinemanın başrollerinde Nurcan Eren, Tarık Papuççuoğlu, Fırat Tanış ve Fazilet Akakçe yer alıyor. Sinema takımı gösterime katılmak ve izleyicilerin sorularını yanıtlamak üzere Ayvalık’ta olacak.
Cem Demirer’in birinci uzun metraj sineması Mendirek Bozcaada’da geçiyor. Yaşananları kimi bazı balıkçı Aslan’ın kimi birtakım da kuzeni Yılmaz’ın gözünden anlatan sinema, karakterlerin iç dünyalarında yaşadıklarını ve giderek berbatlaşan ruh hallerini gözler önüne seriyor ve izleyiciyi tansiyonu yüksek gerçekle sanrıların birbirine karıştığı bir seyahate davet ediyor. Cem Demirer ve başrol oyuncuları Alihan Kaya ve Barış Yılmaz Gündüz sinemanın gösterimine katılacaklar.
DEĞERİNİ ARAYAN BEŞERE VE DÖNÜŞEN DÜNYAYA DAİR KISA FİLMLER
Festivalin kısa metraj sinema programında toplumla istekleri içinde kalan, varlığını sorgulayan, dayatmalar karşısında bocalayan, sıkışmış ve pahasını arayan insanları ve dönüşen dünyayı ele alan başarılı üretimler yer alıyor.
Ali Ercivan’ın birinci kısa sineması Lekesiz, düşünü gerçekleştirip sınıf atladığına inanan bir adam ve aslına bakarsan daima oraya ilişkin olmuş, kendince yüksek farkındalıklı bir hanımın bir lekeyle başlayan çöküşlerini anlatıyor. Sinemanın başrollerinde Nezaket Erden ve Hakan Emre Ünal yer alıyor. Sinema takımı, gösterim daha sonrası Ayvalık seyircisiyle buluşacak.
Geçen yılın ödüllü belgeseli Unsurun Halleri’nin direktörü Deniz Tortum ile ABD’li sanatçı Kathryn Hamilton’un birlikte yönettikleri Our Ark ise dünyadaki her hayvanın 3d kopyalarını yaparak bir cins sanal Nuh’un gemisi yaratan bir şirketin çalışmalarından yola çıkıyor ve tüm dünyanın bir tıp yedeğini almaya çalışan insanlığın peşinde, bütün bu dijital arşivlerin kim ve ne için yapıldığını sorguluyor.
Arda Gökçe’nin yalnızlık, yabancılaşma ve iletişimsizlik kavramlarını irdeleyen birinci kısa sineması bayağı Bir Gün’de, Meli Bendeli’nin canlandırdığı ana karakter Tolga, kentsel kültüre dayalı çağdaşlaşmanın, bireyselleşmenin ve varoluşsal manada kendini gerçekleştirmenin sancılarını yaşıyor. Gökçe ve Bendeli, gösterim daha sonrası sinemaya dair merak edilenleri cevaplamak üzere Ayvalık’ta olacak.
Can Merdan Doğan’ın yazıp yönettiği, başrollerinde Nihal Yalçın ve Murat Kılıç’ın yer aldığı birinci kısa sineması Stiletto, geceleri taksi sürücülüğü yapan Hasan’ın, sabah meskene dönerken stiletto giymiş genç bir bayan görmesiyle istekleri uyanmış bir biçimde o gün bayağı hayatının sonlarını aşarak karısı ve çocuklarıyla bir arada bir felaketin eşiğine sürüklenmesini beyazperdeye taşıyor. Stiletto gösterimi daha sonrasında sinema takımıyla söyleşi gerçekleşecek.
13 yaşındaki bir Yahudi çocuğun Şabat gününde gerçekleştirilecek Bar Mitzvah merasimi öncesi yaşadıklarını üç jenerasyonun gözünden trajikomik bir lisanla anlatan, gösterim sırasında Ayvalık’ta olacak direktör Sami Morhayim imzalı Susam’da başrolleri Fatih Al ve Feri Baycu Güler paylaşıyor.
Bir taşra belediyesinde cenaze hizmetlerinde çalışan İstek ve Sabit’in, kimsesiz bir cenazenin defin süreçleri için yaptıkları seyahatte başlarına gelenleri bahis alan kısa sinema Tahminen Bir Gün Gideriz, İnan Erbil imzası taşırken; Türkay Döşkaya direktörlüğündeki Rüzgâr İçinde ise kendisini çağıran rüzgârın peşinde, aradığını bulmak için ormana ulaşan bir karakteri ve doğayı merkezine alan deher neysel bir kısa sinema. İnan Erbil ve Türkay Döşkaya da sinema gösterimleri için Ayvalık’ta olacak.
İLGİ CAZİP BİR BELGESEL SEÇKİSİ
Festival programında, belgesel çeşidinin kıymetli ve ilgi cazibeli örnekleri de yer alıyor. Ceylan Özgün Özçelik’in yönettiği deher neysel belgesel Cadı Üçlemesi 15+’da, canına tak eden bayanlar cezaevlerinden yaraları ve şifaları haykırıyor, şiddetin vakit ve yer tanımayan döngüsünde iki bayanın “suçlu” bulunması sorgulanıyor. Kendilerine şiddet uygulayan kocalarını öldürmüş Aylin ve Havva’nın; meskenlerini, sevgiyi, öfkeyi, çocukluklarını, çocuklarını, düşlerini ve kâbuslarını mektuplarına döktükleri hisleri Hare Sürel ve Gülçin Kültür Şahin’in sesinden anlatılıyor. Ceylan Özgün Özçelik, Gülçin Kültür Şahin ve Hare Sürel gösterim daha sonrasında izleyiciyle buluşacak.
Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu’nun yazıp yönettiği Dermansız isimli belgesel, askerdeyken rahatsızlanıp gittiği Bursa Memleket Hastanesi’nde 47 yıl boyunca hiç çıkmadan yaşayıp ölen Abdullah Kozan’ın kıssasını bahis alıyor. Sinemanın direktörlerinden Melik Saraçoğlu, sinema daha sonrası söyleşi için Ayvalık’ta olacak.
Senem Tüzen, Adam Isenberg ve Noah Amir Arjomand’ın yönettikleri Eat Your Catfish isimli belgesel dermanı olmayan bir hastalık niçiniyle altüst olan bir ailenin öyküsünü yalnızca acı ve tükenmişlik üzerinden değil bütün taraflarıyla mizahı da içeren biçimde anlatıyor. Sinemanın direktörlerinden Noah’ın ALS hastası annesi Kathryn’in bakış açısından çekilen sinema, 930 saatlik manzaranın kurgulanmasıyla ortaya çıktı. Noah Amir Arjomand, gösterim daha sonrası gerçekleşecek söyleşide sinemaya dair merak edilenleri yanıtlayacak.
Nur Akalın’ın 1995 yılındaki Paris, 2001 yılındaki Bangkok ve 2003 yılındaki Auschwitz-Birkenau seyahatlerinden notları perdeye yansıttığı sineması Do You Like Jupiter? şenlikte gösterilecek deher neysel belgesellerden. Ayvalık’ta yaşayan Akalın, sinema göskavramından izleyicilerle buluşacak.
Cem Kaya’nın, bu yıl Berlinale’nin Panorama kısmında gösterilen ve Seyirci Ödülü’ne layık görülen üçüncü belgesel sineması Aşk, Mark ve Mevt, 1961 tarihindeki Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması’nın akabinde Türkiye’den Almanya’ya göçenlerin, onların çocuklarının ve torunlarının yaşattığı bağımsız müzik külçeşidinin kıssasını sunuyor. Cem Kaya da sinemasıyla ilgili merak edilenleri yanıtlamak üzere gösterim daha sonrasında izleyicilerle buluşacak.
Fotoğraf dünyasının yaşayan efsanesi Josef Koudelka’nın Ruins (Kalıntılar) isimli çalışmasının Türkiye ayağında, 6 yıllık süreçte çekilen Koudelka – Birebir Irmaktan Geçmek, fotoğrafçı ve direktör Coşkun Aşar’ın imzası taşıyor. Aşar, Koudelka ile birlikte toplamda 11 kenti, 60’a yakın antik kenti ziyaret ettikleri bu seyahatte Koudelka’nın hem sanatsal birebir vakitte felsefi “maksimum” arayışına odaklanırken; sevinç, şefkat ve sessizlik anlarına şahit oluyor. Aşar ve sinemanın imalcisi Ayhan Hacıfazlıoğlu da Ayvalık’ta izleyiciyle buluşacak sinemacılardan.
AYVALIK MEMLEKETLER ARASI SİNEMA ŞENLİĞİ, KAYBETTİKLERİMİZİ ANIYOR
Ayvalık Milletlerarası Sinema Festivali’nde bu yıl, yakın vakitte kaybettiğimiz isimlere özel bir program hazırlandı. Anısına başlıklı bu kısım kapsamında Erden Kıral anısına Vicdan; Cüneyt Arkın anısına Orhan Oğuz imzalı İki Başlı Dev; Cem Madra anısına John Cassavetes’in yönettiği Yüzler (Faces); usta direktör Peter Brook anısına Yedi Gün… Yedi Gece (Seven Days… Seven Nights… – Moderato Cantabile) gösterilecek.
ULRIKE OTTINGER 80 YAŞINDA
Ressam olarak başladığı mesleğine 1970’lerde sinema ile devam eden ve o periyottan bu yana Alman sinemasındaki feminist bakışın en değerli temsilcilerinden biri olan Ulrike Ottinger’in 80. yaş gününe özel Dorian Gray’in Magazin Basınındaki Portresi (The Image of Dorian Gray in the Yellow Press) şenlikte izleyiciyle buluşacak. 1983 yılında çektiği bu sinemada Ottinger, cinsel kimlikleri alt üst ederek, Oscar Wilde’ın romanındaki ünlü karakter Dorian Gray’i bir bayan oyuncuya, Veruschka von Lehndorff’a emanet ediyor.
PANELLER
Ayvalık Milletlerarası Sinema Şenliği kapsamında son devir belgesel sinemadaki üretimlerden ve şenlikte gösterilen belgesel üretimlerden yola çıkarak “Türkiye’de yaratıcı belgesel: Yeni anlatım olanakları” başlıklı bir panel düzenlenecek. “Bir Zenaat Olarak Oyunculuk” ve “Şu Anlaşılmazlık Sıkıntısı: Bir sineması Anlamak ya da Anlamamak” da şenlik programında yer alan başka paneller.
FESTİVALDE ÇOCUKLAR İÇİN SİNEMA
Ayvalık Memleketler arası Sinema Festivali’nin Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları işbirliğiyle gerçekleştireceği gösterimler kapsamında Çok Uzakta (Too Far Away) isimli çocuk sineması gösterilecek. Sarah Winkenstette direktörlüğündeki üretim, köylerindeki kömür madeni niçiniyle kente taşınmak zorunda kalan Ben ve yeni okulunda tanıştığı başta rakip gördüğü Suriyeli mülteci Tarık ile umut ve sevgi dolu dostluğunu husus alıyor. Sinema daha sonrasında Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları Koordinatörü ve Bütün Çocuklar Bizim Derneği idare şurası üyelerinden ebeveyn koçu Ayşegül Cebenoyan tarafınca çocuklar için bir aktiflik düzenlenecek.
“GENÇ SİNEMA” PROGRAMI İLE 30 ÖĞRENCİ AYVALIK’TA OLACAK
Gençlerle yürütülecek eğitim projelerine büyük kıymet veren Seyir Derneği, Ayvalık Milletlerarası Sinema Şenliği kapsamında Kültür için Alan dayanağıyla bu yıl Genç Sinema programını başlatıyor. Başta sinema kısmında okuyan ya da üniversitelerin sinema kulüplerine üye öğrenciler olmak üzere, sinema alanında kendisini geliştirmek isteyen tüm öğrencilere yapılan açık davet kararında Genç Sinema programına 30 öğrencinin başvurusu kabul edildi.
İstanbul, Ankara, Zonguldak, İzmir, Çanakkale, Muğla, Ordu, Antalya, Eskişehir ve Kütahya’dan toplam 25 farklı üniversiteden 30 öğrenci şenlik boyunca Ayvalık’ta olacak; yapımcılık, müelliflik, direktörlük, kurgu, post-prodüksiyon üzere farklı alanlarda profesyonel isimlerin vereceği atölye çalışmalarına katılabilecek ve şenlik tertibinin farklı alanlarında nazaranv alarak şenliğin değerli bir kesimi olacaklar.
Öğrenciler, yılın dikkat alımlı ve merakla beklenen şenlik sinemalarını izleme, panel ve konuşmaları takip etme, sinemacılarla tanışma ve sohbet etme imkânı bulacak. Programdaki atölyelere ek olarak, şenlik tertibinde istekli çalışarak deneyim kazanacak ve kendilerini geliştirecekler.
“YENİ BİR …” ÖDÜL SÜRPRİZİ
Ayvalık Memleketler arası Sinema Şenliği kapsamında bir yarış yapılmamasına rağmen bu yıldan itibaren “Yeni Bir …” başlığıyla bir ödül verecek. Ödül, rastgele bir kategori ayrımı gözetmeden, o yıl ortasında sinema alanında gösterdiği muvaffakiyetle dikkat çeken yeni bir direktör, oyuncu, senarist, kurgucu, ses dizayncısı vb. üzere, teşvik edilmesi gerektiği düşünülen genç bir sinemacıya verilecek. “Yeni Bir …” mükafatı, şenliğin, genç sinemacıların yetişmesi ve teşvik edilmesi konusundaki misyonunu da pekiştirecek. Kurulduğu günden bu yana 150 yıllık bir mirası devralmış olmanın şuuruyla hareket eden Mey|Diageo’nun katkılarıyla bir genç sinemacıya 40.000 TL’lik bir ödül verilecek.
Ayvalık Memleketler arası Sinema Festivali’nin bu yılki afişi, fotoğraflarında çiçek, yaprak ve hayvan desenlerini kullanarak hem gerçeküstü bir dünya yaratan birebir vakitte yanı başımızdaki tabiatın şifa vermesine ve de kendisi için şifa aramasına vurgu yapan Ayvalıklı sanatçı Elvan Alpay’ın fotoğraflarından ilhamla ortaya çıktı. Şenlik afişinin görsel tasarımı Emel Işıtan’ın imzasını taşıyor.
FESTİVAL YERLERİ VE BİLET BİLGİLERİ
Festivalde sinema gösterimleri Ayvalık Belediyesi Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi, Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro ve Eski Köylü Pazarı Meydanı’nda yapılacak. Ayvalık Memleketler arası Sinema Festivali’nde tam bilet 50 TL, indirimli bilet 30 TL olarak 9 Eylül’den itibaren Biletix’te satışa çıkacak. Eski Köylü Pazarı Meydanı’ndaki gösterimler fiyatsız gerçekleştirilecek.