AK Partili Ali İhsan Yavuz: Bunun ismi ‘erken seçim’ değil ‘seçim tarihinin güncellenmesi’ olur AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz, seçim tarihinin güncellenmesiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, bu mevzuda birfazlaca yorum ve görüşe rastladıklarını, bu yorum ve görüşlerin birçoklarının ne gerçeklikle ne de türel değerlendirmeyle alakası olmadığını belirtti.
Yavuz, gözlemlemeleri üzerine tartışmaların ‘erken seçim mi, yoksa seçim tarihinin güncellenmesi mi? Fesih mi, yoksa seçimin yenilenmesi mi? 90 gün mü, yoksa 60 gün mü?’ hususları etrafında gerçekleştiğini, mevzunun net ve anlaşılır bir biçimde açık olduğunu lisana getirerek, “Seçimler, mevsimsel kurallar sebebiyle epeyce az öne alınacaksa bunun ismi ‘erken seçim’ değil, ‘seçim tarihinin güncellenmesi’ olur. Salt mevsimsel kurallar sebebiyle, seçimlere iştirak düşük olmasın ve her seçmen iradesini sandığa yansıtabilsin diye seçimler hayli kısa bir süre öne alınacaksa bu durum ‘erken seçim’ olarak asla nitelendirilemez” değerlendirmesinde bulundu.
Erken seçim teriminin hükümet oluşturmanın zorlaştığı periyotlarda, seçimlere birkaç yıl kalmasına karşın seçimlerin yapılması durumunu tabir eden bir kavram olduğunu not düşen Yavuz, şu an bu biçimde bir durum olmadığını söz etti.
Yavuz, “Sonuç olarak, okulların kapanması, mevsimlik personel hareketleri üzere bir kısım mevsimsel koşulların ortaya çıkarttığı zorluklar niçiniyle seçimler fazlaca kısa bir süre öne alınacaksa bu durumu fakat ‘seçim tarihinin güncellenmesi’ olarak tanımlayabiliriz” dedi.
Seçim tarihinin güncellenmesi konusunda bir karar verilecekse bu durumda kimsenin kimseyi feshedip ortadan kaldırmış olmayacağını vurgulayan Yavuz, yalnızca seçimlerin yenilenmesine ait bir karar alınacağının altını çizdi.
‘Cumhurbaşkanlığı Sisteminde kimse kimseyi feshedip ortadan kaldıramaz’
“Seçim tarihinin güncellenmesi’ konusunda bir karar verilmesi halinde bu, hem Anayasal ve birebir vakitte yasal tabirle ‘seçimlerin yenilenmesi’ işi olur. Yani ‘fesih’ olmaz” değerlendirmesini yapan Yavuz, şunları aktardı:
“Zira bilinmelidir ki Cumhurbaşkanlığı Sisteminde kimse kimseyi feshedip ortadan kaldıramaz. Yalnızca seçim sonucu alan erk kendisiyle bir arada öbür erki de seçime gdolayır. Anayasamıza nazaran bu yetkiyi ya üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla TBMM ya da Cumhurbaşkanı kullanabilir. Kelam konusu bu yetkinin gerek TBMM ve gerekse Cumhurbaşkanı tarafınca kullanılması halinde, Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve bakılırsavleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının bakılırsave başlamasına kadar devam eder.”
‘Süre 90 gün değil, 60 gündür’
Yavuz, şu biçimde devam etti:
“Yenileme sonucunın Cumhurbaşkanı tarafınca verilmesi halinde, Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. Hususunun 2. Fıkrasına bakarak mühletin 90 gün olduğunu tez eden kişi ya hukuk nosyonundan uzaktır ya da seçim mevzuatındaki gelişmeleri yanlışsız düzgün takip edememiş demektir. Bilindiği üzere mevzu iki başka kanunda karar altına alınmıştır. Bunlardan birisi Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. Unsurunun 2. Fıkrası, başkası ise Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Unsurunun 4. Fıkrasıdır. Milletvekili Seçim Kanunu’nun 8. Unsuru 1987’de düzenlenmiştir. halbuki Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Unsuru 2018 tarihindekidir. Bir hususta, iki kanunun çelişmesi durumunda, en son çıkarılan kanunun temel alınacağı en temel hukuk kurallarından biridir. ötürüsıyla burada Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Hususunun 4. Fıkrasının uygulanacağı pek açıktır.”
Türkiye’de parlamenter sistemin yerini cumhurbaşkanlığı sistemine bıraktığını hatırlatarak bu sistemde milletvekili seçimleri ile cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir arada yapılmasının mecburilik olduğunu belirten Yavuz, “Bu niçinle seçim takvimine ait süreç, Milletvekili Seçim Kanunu ile Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu bir arada uygulanarak belirlenmelidir. Lakin tıpkı hususta iki kanun içinde farklılık bulunması halinde Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu temel alınmalıdır. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nun “Seçimde uygulanacak genel ilkeler” kenar başlıklı 2. Unsurunun 5. Fıkrasına göre, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nda özel karar bulunmayan hallerde Milletvekili Seçimi Kanunu ve öteki birtakım kanunların Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’na muhalif olmayan kararlarının uygulanması gerektiği söz edilmektedir” açıklamasını yaptı.
AK Parti Genel Lider Yardımcısı Yavuz, kanunlar içinde farklılık olması halinde hem daha sonraki tarihindeki olması ve birebir vakitte özel karar yeterince Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun temel alınması gerektiğini, kelam konusu bu kanunda da müddetin 60 gün olduğunu vurgulayarak, şöyleki devam etti:
“Özetle söylemek gerekirse, Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. Hususunun 2. Fıkrasındaki mühlete ait 90 günlük kararının, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Hususunun 4. Fıkrasındaki 60 günlük kararı karşısında uygulanma imkanı kalmamıştır. Bir manada Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. Unsuru, daha sonraki tarihindeki Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Hususu ile zımnen ilga olmuştur.”
Yavuz, gözlemlemeleri üzerine tartışmaların ‘erken seçim mi, yoksa seçim tarihinin güncellenmesi mi? Fesih mi, yoksa seçimin yenilenmesi mi? 90 gün mü, yoksa 60 gün mü?’ hususları etrafında gerçekleştiğini, mevzunun net ve anlaşılır bir biçimde açık olduğunu lisana getirerek, “Seçimler, mevsimsel kurallar sebebiyle epeyce az öne alınacaksa bunun ismi ‘erken seçim’ değil, ‘seçim tarihinin güncellenmesi’ olur. Salt mevsimsel kurallar sebebiyle, seçimlere iştirak düşük olmasın ve her seçmen iradesini sandığa yansıtabilsin diye seçimler hayli kısa bir süre öne alınacaksa bu durum ‘erken seçim’ olarak asla nitelendirilemez” değerlendirmesinde bulundu.
Erken seçim teriminin hükümet oluşturmanın zorlaştığı periyotlarda, seçimlere birkaç yıl kalmasına karşın seçimlerin yapılması durumunu tabir eden bir kavram olduğunu not düşen Yavuz, şu an bu biçimde bir durum olmadığını söz etti.
Yavuz, “Sonuç olarak, okulların kapanması, mevsimlik personel hareketleri üzere bir kısım mevsimsel koşulların ortaya çıkarttığı zorluklar niçiniyle seçimler fazlaca kısa bir süre öne alınacaksa bu durumu fakat ‘seçim tarihinin güncellenmesi’ olarak tanımlayabiliriz” dedi.
Seçim tarihinin güncellenmesi konusunda bir karar verilecekse bu durumda kimsenin kimseyi feshedip ortadan kaldırmış olmayacağını vurgulayan Yavuz, yalnızca seçimlerin yenilenmesine ait bir karar alınacağının altını çizdi.
‘Cumhurbaşkanlığı Sisteminde kimse kimseyi feshedip ortadan kaldıramaz’
“Seçim tarihinin güncellenmesi’ konusunda bir karar verilmesi halinde bu, hem Anayasal ve birebir vakitte yasal tabirle ‘seçimlerin yenilenmesi’ işi olur. Yani ‘fesih’ olmaz” değerlendirmesini yapan Yavuz, şunları aktardı:
“Zira bilinmelidir ki Cumhurbaşkanlığı Sisteminde kimse kimseyi feshedip ortadan kaldıramaz. Yalnızca seçim sonucu alan erk kendisiyle bir arada öbür erki de seçime gdolayır. Anayasamıza nazaran bu yetkiyi ya üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla TBMM ya da Cumhurbaşkanı kullanabilir. Kelam konusu bu yetkinin gerek TBMM ve gerekse Cumhurbaşkanı tarafınca kullanılması halinde, Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve bakılırsavleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının bakılırsave başlamasına kadar devam eder.”
‘Süre 90 gün değil, 60 gündür’
Yavuz, şu biçimde devam etti:
“Yenileme sonucunın Cumhurbaşkanı tarafınca verilmesi halinde, Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. Hususunun 2. Fıkrasına bakarak mühletin 90 gün olduğunu tez eden kişi ya hukuk nosyonundan uzaktır ya da seçim mevzuatındaki gelişmeleri yanlışsız düzgün takip edememiş demektir. Bilindiği üzere mevzu iki başka kanunda karar altına alınmıştır. Bunlardan birisi Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. Unsurunun 2. Fıkrası, başkası ise Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Unsurunun 4. Fıkrasıdır. Milletvekili Seçim Kanunu’nun 8. Unsuru 1987’de düzenlenmiştir. halbuki Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Unsuru 2018 tarihindekidir. Bir hususta, iki kanunun çelişmesi durumunda, en son çıkarılan kanunun temel alınacağı en temel hukuk kurallarından biridir. ötürüsıyla burada Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Hususunun 4. Fıkrasının uygulanacağı pek açıktır.”
Türkiye’de parlamenter sistemin yerini cumhurbaşkanlığı sistemine bıraktığını hatırlatarak bu sistemde milletvekili seçimleri ile cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir arada yapılmasının mecburilik olduğunu belirten Yavuz, “Bu niçinle seçim takvimine ait süreç, Milletvekili Seçim Kanunu ile Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu bir arada uygulanarak belirlenmelidir. Lakin tıpkı hususta iki kanun içinde farklılık bulunması halinde Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu temel alınmalıdır. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nun “Seçimde uygulanacak genel ilkeler” kenar başlıklı 2. Unsurunun 5. Fıkrasına göre, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nda özel karar bulunmayan hallerde Milletvekili Seçimi Kanunu ve öteki birtakım kanunların Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’na muhalif olmayan kararlarının uygulanması gerektiği söz edilmektedir” açıklamasını yaptı.
AK Parti Genel Lider Yardımcısı Yavuz, kanunlar içinde farklılık olması halinde hem daha sonraki tarihindeki olması ve birebir vakitte özel karar yeterince Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun temel alınması gerektiğini, kelam konusu bu kanunda da müddetin 60 gün olduğunu vurgulayarak, şöyleki devam etti:
“Özetle söylemek gerekirse, Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. Hususunun 2. Fıkrasındaki mühlete ait 90 günlük kararının, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Hususunun 4. Fıkrasındaki 60 günlük kararı karşısında uygulanma imkanı kalmamıştır. Bir manada Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. Unsuru, daha sonraki tarihindeki Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 3. Hususu ile zımnen ilga olmuştur.”