Kuran’ın kendisi için her vakit ilham kaynağı olduğunu belirten Namjoo, mektubunda, “Ben bir Müslümanım ve kendime asla öteki bir inanca ilişkin olarak görmedim. Her vakit ilham kaynağım olan Kur’an-ı Kerim’le asla alay etmedim. O’nu küçük düşürmedim. Kur’an’ın hiç bir ayetini değiştirmedim. Bu önemli ve temelsiz bir suçlamadır. Yayılan iftiraların tersine Allah’a dua ettiğim Mojir 2016 müziğimi dinlemenizi tavsiye ediyorum” dedi.
‘Kuran ayetlerini müzik yapıyor‘ nedeni öne sürülerek gaye alınan ve konserleri iptal edilen Namjoo, gönderdiği mektubunda, suçlama ve dedikoduların yalnızca sanatsal mesleğini tehlikeye atmakla kalmadığını kendisiyle tıpkı inanca sahip insanları da üzdüğünü söylemiş oldu. Dindar bir ailede büyüdüğünü, değerli dini insanlardan Kuran-ı Kerim dersleri aldığını aktaran Namjoo, “Benim adım Mohsen Namjoo” diye başladığı mektubunda şu sözlere yer verdi:
TÜRKİYE’YE OLAN SEVGİM, VATANIM İRAN KADAR BÜYÜK
Benim adım Mohsen Namjoo. Türkiye’ye ve Türk halkına olan sevgim, vatanım İran’a olan sevgim kadar büyük. Bunu söylüyorum zira Türkiye’deki izleyicilerim ve Türk halkı bana her vakit kendilerinden biriymiş üzere davrandı. Bu paylaştığımız bir aşk, hiç bir şeyin bizden alamayacağı bir aşk.
On yıl evvel verdiğim birinci konserden bu yana Türkiye’de beşten çok turne düzenledim. Her vakit sevgi ve hürmetle karşılandım, birebir biçimde karşılık verdim. Ancak son vakit içinderda, beni tanımayan küçük bir küme insan ve küçük kümesi toplumsal medyadan takip eden birtakım şahıslar, beni Kur’an-ı Kerim’e hakaret etmekle suçladılar. Yalnızca hayranlarımı değil, tüm inanç sahiplerine, bunun hiç bir desteği olmayan önemli bir suçlama olduğunu acilen belirtmek istiyorum. Bu suçlama, bu dehşetli dedikodu yalnızca sanatsal mesleğimi tehlikeye atmakla kalmıyor, bununla birlikte beni fazlaca derinden etkiliyor. Benimle birebir inanca sahip insanların inancıma sırtımı döndüğümü söylemesi beni epeyce üzüyor.
Bu niçinle medyadan bu dedikoduları yaymasını, palavra ve söylenti yaymayı bırakmasını ve gazeteciliğin kurallarına uymasını, yalnızca doğruları yazmasını rica ediyorum.
Gerçek şu ki, ben, Mohsen Namjoo kutsal Meşhed kentinde dindar bir ailede büyüdüm. 20 yaşıma kadar Kur’an kursuna gittim ve üç yıl boyunca üç büyük kıraat ustası olan Mustafa İsmail Abdurrahman Tablawi, Mustafa İsmail ve Rakhep Gholush biçiminde kutsal Kur’an-ı Kerim okudum. Eğitimimden daha sonra Meşhed’te üç yıl geçirdim. Tecvit ilmini; Kur’an sözlerinin söylem bilgisini öğrendim.
‘BEN DİNSİZ DEĞİLİM’
Birfazlaca sefer üniversitelerde bilhassa Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) dersler verdim. Bu derslerde Kur’an-ı Kerim’in bariz kutsal içeriğine ek olarak, ilahi kelamın mucizevi ve şiirsel ritimlerine de sahip olduğuna bunun da çağlar boyunca benim üzere müzisyenleri ve şairleri cezbettiğine dikkat çektim. Öbür bir deyişle Kur’an-ı Kerim benim müzikal temelim oldu. Büyük Mevlana’nın Mesnevi’sindeki “Musa ve Çoban” kıssasında deklare ettiğı üzere insanları Allah’a nasıl ibadet ettikleriyle yargılamamak gerekir. Allah’a inanmaları ve sevmeleri kafidir. Ben ne dinsizim ne de Allahsızım.
Ben bir Müslümanım ve kendime asla öbür bir inanca ilişkin olarak görmedim. Her vakit ilham kaynağım olan Kur’an-ı Kerim’le asla alay etmedim. O’nu küçük düşürmedim. Kur’an’ın hiç bir ayetini değiştirmedim. Bu önemli ve temelsiz bir suçlamadır. Yayılan iftiraların tersine Allah’a dua ettiğim Mojir 2016 müziğimi dinlemenizi tavsiye ediyorum.
‘Kuran ayetlerini müzik yapıyor‘ nedeni öne sürülerek gaye alınan ve konserleri iptal edilen Namjoo, gönderdiği mektubunda, suçlama ve dedikoduların yalnızca sanatsal mesleğini tehlikeye atmakla kalmadığını kendisiyle tıpkı inanca sahip insanları da üzdüğünü söylemiş oldu. Dindar bir ailede büyüdüğünü, değerli dini insanlardan Kuran-ı Kerim dersleri aldığını aktaran Namjoo, “Benim adım Mohsen Namjoo” diye başladığı mektubunda şu sözlere yer verdi:
TÜRKİYE’YE OLAN SEVGİM, VATANIM İRAN KADAR BÜYÜK
Benim adım Mohsen Namjoo. Türkiye’ye ve Türk halkına olan sevgim, vatanım İran’a olan sevgim kadar büyük. Bunu söylüyorum zira Türkiye’deki izleyicilerim ve Türk halkı bana her vakit kendilerinden biriymiş üzere davrandı. Bu paylaştığımız bir aşk, hiç bir şeyin bizden alamayacağı bir aşk.
On yıl evvel verdiğim birinci konserden bu yana Türkiye’de beşten çok turne düzenledim. Her vakit sevgi ve hürmetle karşılandım, birebir biçimde karşılık verdim. Ancak son vakit içinderda, beni tanımayan küçük bir küme insan ve küçük kümesi toplumsal medyadan takip eden birtakım şahıslar, beni Kur’an-ı Kerim’e hakaret etmekle suçladılar. Yalnızca hayranlarımı değil, tüm inanç sahiplerine, bunun hiç bir desteği olmayan önemli bir suçlama olduğunu acilen belirtmek istiyorum. Bu suçlama, bu dehşetli dedikodu yalnızca sanatsal mesleğimi tehlikeye atmakla kalmıyor, bununla birlikte beni fazlaca derinden etkiliyor. Benimle birebir inanca sahip insanların inancıma sırtımı döndüğümü söylemesi beni epeyce üzüyor.
Bu niçinle medyadan bu dedikoduları yaymasını, palavra ve söylenti yaymayı bırakmasını ve gazeteciliğin kurallarına uymasını, yalnızca doğruları yazmasını rica ediyorum.
Gerçek şu ki, ben, Mohsen Namjoo kutsal Meşhed kentinde dindar bir ailede büyüdüm. 20 yaşıma kadar Kur’an kursuna gittim ve üç yıl boyunca üç büyük kıraat ustası olan Mustafa İsmail Abdurrahman Tablawi, Mustafa İsmail ve Rakhep Gholush biçiminde kutsal Kur’an-ı Kerim okudum. Eğitimimden daha sonra Meşhed’te üç yıl geçirdim. Tecvit ilmini; Kur’an sözlerinin söylem bilgisini öğrendim.
‘BEN DİNSİZ DEĞİLİM’
Birfazlaca sefer üniversitelerde bilhassa Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) dersler verdim. Bu derslerde Kur’an-ı Kerim’in bariz kutsal içeriğine ek olarak, ilahi kelamın mucizevi ve şiirsel ritimlerine de sahip olduğuna bunun da çağlar boyunca benim üzere müzisyenleri ve şairleri cezbettiğine dikkat çektim. Öbür bir deyişle Kur’an-ı Kerim benim müzikal temelim oldu. Büyük Mevlana’nın Mesnevi’sindeki “Musa ve Çoban” kıssasında deklare ettiğı üzere insanları Allah’a nasıl ibadet ettikleriyle yargılamamak gerekir. Allah’a inanmaları ve sevmeleri kafidir. Ben ne dinsizim ne de Allahsızım.
Ben bir Müslümanım ve kendime asla öbür bir inanca ilişkin olarak görmedim. Her vakit ilham kaynağım olan Kur’an-ı Kerim’le asla alay etmedim. O’nu küçük düşürmedim. Kur’an’ın hiç bir ayetini değiştirmedim. Bu önemli ve temelsiz bir suçlamadır. Yayılan iftiraların tersine Allah’a dua ettiğim Mojir 2016 müziğimi dinlemenizi tavsiye ediyorum.