Sinan Ateş suikastiyle ilgili yeni sav: Nasıl takip edildi? Ülkü Ocakları eski Genel Lideri ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Ateş’in Ankara’da uğradığı suikast kararı öldürülmesiyle ilgili tartışmalar devam ediyor. Gazeteci Alican Uludağ, MHP İstanbul Vilayet Başkanlığı yöneticisi ve Eski İdeal Ocakları Maltepe Şube yöneticisi Ufuk Köktürk’ün gözaltına alındığını duyurdu. bu biçimdelikle suikast soruşturmasında birinci sefer MHP kontağı savı gündeme geldi.
T24 müellifi Tolga Şardan ise bugünkü yazısında gözaltı süreçleriyle ilgili bir yazı kaleme aldı.
Şardan, “Motosikletli hareket kümesinin İstanbul’dan geldiği savı var. Bu tezle ilgili de yetkili makamlardan bir açıklama yok. Ankara haricinden bir hareket grubu gelip hücum yaptıysa başkentte takviye aldıkları bir yapı mutlak vardır” vurgusu yaptı. Şardan’ın yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
“Eski Dava Ocakları Genel Lideri Sinan Ateş, yeni yıla iki gün kala başkentte muhafazakâr kısmın adresi olarak bilinen Çukurambar’da öldürüldü. Suikast, son periyotta sıkça tercih edilen motosikletli aksiyon grubunca gerçekleştirildi.
Ülkücü topluluk ortasında sevilen ve oldukça taraftara sahip olan Ateş’in öldürülmesi, suikastın yaşandığı günden itibaren soru işaretlerine niye oldu. Ortadan geçen müddette; cinayet soruşturması hakkında ortaya atılan sorulara cevap bulunamadığı üzere, üstüne üstlük kulislerde hayli farklı değerlendirmeler yapılmaya başlandı.
(…) Soruşturma çerçevesinde MHP’nin bir isminin konutundan yapılan gözaltı süreci. Bu ismin konutundan bir kişinin gözaltına alınması Ankara Emniyeti’nde kriz yarattı. Yapılan gözaltı sürecinden Emniyet Müdürü Yılmaz’ın bilgi haricinde olduğu ve daha sonrasında kelam konusu kişinin hür bırakıldığı emniyette lisandan lisana konuşuluyor dünden bu yana.
İkincisi ise, olayın akabinde bir Suriyeli’nin gözaltına alınması. Altındağ’dan yaşayan ve “515 çetesi” ismiyle bilinen kümenin elemanı olduğu belirtilen Suriyeli’nin niye gözaltına alındığı ve daha sonrasında hangi münasebetle özgür bırakıldığı muammaya dönüştü.
Gözaltı süreci tamamlandığında nasıl bir tablo karşımıza çıkacak sanki?
ATEŞ, NASIL TAKİP EDİLDİ?
Motosikletli aksiyon kümesinin İstanbul’dan geldiği tezi var. Bu argümanla ilgili de yetkili makamlardan bir açıklama yok. Ankara haricinden bir aksiyon grubu gelip taarruz yaptıysa başkentte takviye aldıkları bir yapı mutlak vardır. Ayrıyeten, mescitten çıktıktan daha sonra atağa uğradığı bilinen Ateş’in yerinin kim / kimler tarafınca nasıl tespit edildiği ve aksiyon grubuna verildiği sorusunun cevabı değerli.
Bu niçinle Ateş’in HTS kayıtlarına bakılıp bakılmadığının belirlenmesi gerekir. Sanki hangi meraklılar, Ateş’in GSM cell (hücre) kayıtlarına nasıl ulaştı?
T24 müellifi Tolga Şardan ise bugünkü yazısında gözaltı süreçleriyle ilgili bir yazı kaleme aldı.
Şardan, “Motosikletli hareket kümesinin İstanbul’dan geldiği savı var. Bu tezle ilgili de yetkili makamlardan bir açıklama yok. Ankara haricinden bir hareket grubu gelip hücum yaptıysa başkentte takviye aldıkları bir yapı mutlak vardır” vurgusu yaptı. Şardan’ın yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
“Eski Dava Ocakları Genel Lideri Sinan Ateş, yeni yıla iki gün kala başkentte muhafazakâr kısmın adresi olarak bilinen Çukurambar’da öldürüldü. Suikast, son periyotta sıkça tercih edilen motosikletli aksiyon grubunca gerçekleştirildi.
Ülkücü topluluk ortasında sevilen ve oldukça taraftara sahip olan Ateş’in öldürülmesi, suikastın yaşandığı günden itibaren soru işaretlerine niye oldu. Ortadan geçen müddette; cinayet soruşturması hakkında ortaya atılan sorulara cevap bulunamadığı üzere, üstüne üstlük kulislerde hayli farklı değerlendirmeler yapılmaya başlandı.
(…) Soruşturma çerçevesinde MHP’nin bir isminin konutundan yapılan gözaltı süreci. Bu ismin konutundan bir kişinin gözaltına alınması Ankara Emniyeti’nde kriz yarattı. Yapılan gözaltı sürecinden Emniyet Müdürü Yılmaz’ın bilgi haricinde olduğu ve daha sonrasında kelam konusu kişinin hür bırakıldığı emniyette lisandan lisana konuşuluyor dünden bu yana.
İkincisi ise, olayın akabinde bir Suriyeli’nin gözaltına alınması. Altındağ’dan yaşayan ve “515 çetesi” ismiyle bilinen kümenin elemanı olduğu belirtilen Suriyeli’nin niye gözaltına alındığı ve daha sonrasında hangi münasebetle özgür bırakıldığı muammaya dönüştü.
Gözaltı süreci tamamlandığında nasıl bir tablo karşımıza çıkacak sanki?
ATEŞ, NASIL TAKİP EDİLDİ?
Motosikletli aksiyon kümesinin İstanbul’dan geldiği tezi var. Bu argümanla ilgili de yetkili makamlardan bir açıklama yok. Ankara haricinden bir aksiyon grubu gelip taarruz yaptıysa başkentte takviye aldıkları bir yapı mutlak vardır. Ayrıyeten, mescitten çıktıktan daha sonra atağa uğradığı bilinen Ateş’in yerinin kim / kimler tarafınca nasıl tespit edildiği ve aksiyon grubuna verildiği sorusunun cevabı değerli.
Bu niçinle Ateş’in HTS kayıtlarına bakılıp bakılmadığının belirlenmesi gerekir. Sanki hangi meraklılar, Ateş’in GSM cell (hücre) kayıtlarına nasıl ulaştı?