Kimler Tez Yazar? — Uykusuzluk, Kahve ve Delilik Arasında Bir Forum Sohbeti
Selam forumdaşlar!
Bugün biraz eğlenelim dedim, ama konumuz öyle sıradan bir şey değil: Tez yazmak!
Evet, hani şu “üç sayfa yazıp beş saat düzeltme yaptığımız”, “hocanın kırmızı kaleminden travma yaşadığımız”, “kaynakça yüzünden uykusuz kaldığımız” mucizevi süreçten bahsediyorum.
Kimi tezini aşkla yazar, kimi nefretle, kimi de “Word çöktü, ben de çöktüm” diyerek. Ama hepimizin ortak noktası şu: Bir kez tez yazdıysan, hayatın geri kalanında kahveye “kaynakça formatında” bakarsın.
Hadi bakalım, kimler tez yazar, kimler sadece tez yazmaya niyet eder, biraz mizahla karışık inceleyelim.
---
1. Erkeklerin Stratejik Tez Yaklaşımı: “Plan Yapalım, Sonra Plansızca Çözelim”
Erkek forumdaşlarımız genelde tez yazarken kendilerini bir proje yöneticisi zannederler.
Excel’de “Tez İlerleme Planı” diye bir dosya açarlar, içinde renkli hücreler, ilerleme çubukları, “Gantt Chart” falan vardır.
Ama üç gün sonra o dosyayı açtığınızda son satırda şunu görürsünüz:
> “Not: Literatür taramasına başlamadan önce motivasyonumu bulmam gerekiyor.”
Erkeklerin stratejisi basittir:
- 1. adım: Başlığı belirle.
- 2. adım: Kahve al.
- 3. adım: “Buna yapay zekâyla yardım alabilir miyim?” diye düşün.
- 4. adım: Kaynakları topla ama okumadan “okundu” olarak işaretle.
- 5. adım: Hoca “nasıl gidiyor?” diye sorduğunda, “Modeli optimize ediyorum hocam” de. (Model yoktur, ama hoca duymak ister.)
Bir erkek tez yazarı için hedef “bitirmek”tir, süreç değil.
O yüzden, tez bittiğinde duygusal bir bağ kurmaz, sadece “bu savaştan sağ çıktım” der.
Yine de kabul etmek lazım, erkeklerin o çözüm odaklı tarafı bazen gerçekten işe yarar. Mesela 15 sayfalık teorik kısmı iki saatlik panikle yazarlar. Çünkü kriz modunda adrenalin yazar.
---
2. Kadınların Empatik Tez Yaklaşımı: “Her Kaynakla Arkadaş Olurum”
Kadın forumdaşlar, tez yazarken sanki bir sosyal bağ kuruyorlar.
Makale okurken notlar alıyor, yazarla empati kuruyor, dipnotta “aa ne güzel demiş ya” diye gülümsüyor.
Her pdf’in bir hikâyesi var.
Kaynakça onlar için kuru bir liste değil, mini bir arkadaş çevresi:
> “Bu yazar beni çok destekledi, şu makale bana moral verdi, şu ise aşırı negatifti, sabrımı denedi.”
Kadın tez yazarları duygusal bir bağ kurdukları için, Word çökünce ağlarlar ama 10 dakika sonra “tamam, yeniden başlarız” derler.
Bir erkek aynı durumda “artık bilim bana göre değil” diyerek balıkçılığa başlar.
Kadınların bir de forumda sık rastladığımız bir özelliği var: “Paylaşma içgüdüsü.”
Tezinin son halini atar, “Arkadaşlar bu başlık fazla mı duygusal olmuş?” diye sorar.
Oysa başlık “Ekosistem Dinamiklerinde Bireysel Adaptasyonlar” falandır — gayet duygusuzdur ama o hâlâ içselleştirmiştir.
Kadın tez yazarı için tez sadece akademik bir çalışma değil, hayat yolculuğudur.
Erkekler için “iş”, kadınlar için “ilişki.”
Biri “bitirmek” ister, diğeri “büyümek.”
---
3. Tez Yazanların Ortak Özellikleri: Uykusuzluk, Kafein ve Çılgın Gözaltı Halkaları
Cinsiyet fark etmiyor; kim tez yazdıysa üç ortak özelliği var:
- 1. Göz altı morluğu: Tez yazarıyla panda arasında fark yoktur.
- 2. Garip kafein toleransı: 5. kahvede bile “henüz uykum gelmedi” diyebilir.
- 3. Kaynakça fobisi: APA, MLA, Chicago fark etmez; her biri küçük bir kalp krizi sebebidir.
Herkes tez sürecinde en az bir kez şu üç cümleyi kurar:
1. “Bu veriler beni kandırıyor olabilir.”
2. “Danışmanım acaba hâlâ beni hatırlıyor mu?”
3. “Acaba Word otomatik kaydetti mi?”
Tez sürecinde bir ara insan kendine yabancılaşır.
Kendi notlarına bakar, “Bu cümleyi ben mi yazdım?” der.
O sırada arkada YouTube’dan lo-fi müzik çalar, kedisi klavyeye oturur, kahve biter.
İşte o an insan hem filozof hem komedyen olur.
---
4. Erkeklerin Tez Panikleri ve Kadınların Kriz Yönetimi
Erkekler kriz anında genellikle “teknik çözümlerle” yaklaşır.
Word bozulur, hemen “Google’a sorar”:
> “Word belgesi kaybolduysa nasıl geri getirilir?”
> Kadınlar ise aynı durumda arkadaşına yazar:
> “Kanka, hayat bazen Word gibi. Kaydetmeyi unutuyoruz.”
Erkek pratik bir çözüm bulur, kadın duygusal destek.
İkisi de hayatta kalır, ama biri bilgisayarını düzeltir, diğeri ruhunu.
Bir erkek tezinin sonuna “Sonuç olarak” yazarken zafer müziği duyar.
Bir kadın aynı satırı yazarken “bitti mi gerçekten?” diye duygulanır.
Sonra iki saat o cümlenin yerine virgül ekleyip çıkarır, çünkü bitirmek bir ayrılıktır.
---
5. Gerçek Tez Kahramanları: Kütüphane Personeli, Kahve Makinesi ve USB Bellek
Her tez yazarının arkasında görünmeyen kahramanlar vardır.
Kütüphane personeli, “Yine mi aynı kitabı istiyorsun?” der ama gülümser.
Kahve makinesi, gece 03.00’te bile görev başındadır.
Ve USB bellek… ah, o küçük mucize!
Kayıp dosyaların, çöküşlerin, son dakika mucizelerinin sembolüdür.
Bir tez yazarı için “Allah korusun, USB bozuldu” demek “yaşam bitti” demektir.
---
6. Forumda Görülen Tez Yazar Tipleri
- Motivasyoncu: “Arkadaşlar, her şey kafada bitiyor. İnanın yeter.” (Henüz giriş kısmında.)
- Paragraf Koleksiyoncusu: “40 makale okudum ama hâlâ giriş yazamadım.”
- Yapay Zekâ Kahramanı: “ChatGPT yazıyor ama ben düzenliyorum.”
- Kaynakça Şamanı: “Ben artık APA’ya ruhen bağlıyım.”
- Umursamaz Bilge: “Tez değil, sabır eğitimi bu.”
---
7. Sonuç: Tez Yazanlar Aslında Bir Tür Dayanıklılık Testi Geçirir
Kimler tez yazar biliyor musunuz?
Kendine bile inanmayan ama yine de klavyenin başına geçenler.
Bazen mantıkla, bazen kalple.
Kimi “yeter ki bitsin” diye, kimi “mükemmel olsun” diye.
Ama sonunda hepsi aynı cümleyi kurar:
> “Bir daha asla tez yazmam.”
> Ve tabii iki yıl sonra doktora başvurusu yaparken görülürler.
Çünkü tez yazmak, Stockholm sendromunun akademik versiyonudur.
Bir yandan nefret eder, bir yandan özlersin.
Bir yandan “bitti” dersin, diğer yandan “düzeltecek bir virgül bulurum” diye geri dönersin.
---
Forumdaşlara Sorular:
1. Tez yazarken en garip alışkanlığınız neydi? (Ben mesela kaynak ararken çerez yiyorum, sonuçta bilgiye de enerji gerek.)
2. “Yeter artık” deyip gerçekten bırakabilen var mı?
3. Danışmanınızla aranız nasıldı? Destek mi, travma mı?
4. Tez sürecinde en komik anınız neydi?
5. Erkek forumdaşlar: Gerçekten Excel planınız işe yaradı mı?
6. Kadın forumdaşlar: En çok hangi makaleyi “ruh arkadaşı” ilan ettiniz?
Haydi forumdaşlar, dökün içinizi. Tez yazmak deliliktir ama paylaşınca biraz iyileşir.
Unutmayın, her bitmiş tez bir kahramanlık hikâyesidir — bazen komik, bazen trajik ama daima kafein kokuludur.
Selam forumdaşlar!
Bugün biraz eğlenelim dedim, ama konumuz öyle sıradan bir şey değil: Tez yazmak!
Evet, hani şu “üç sayfa yazıp beş saat düzeltme yaptığımız”, “hocanın kırmızı kaleminden travma yaşadığımız”, “kaynakça yüzünden uykusuz kaldığımız” mucizevi süreçten bahsediyorum.
Kimi tezini aşkla yazar, kimi nefretle, kimi de “Word çöktü, ben de çöktüm” diyerek. Ama hepimizin ortak noktası şu: Bir kez tez yazdıysan, hayatın geri kalanında kahveye “kaynakça formatında” bakarsın.
Hadi bakalım, kimler tez yazar, kimler sadece tez yazmaya niyet eder, biraz mizahla karışık inceleyelim.
---
1. Erkeklerin Stratejik Tez Yaklaşımı: “Plan Yapalım, Sonra Plansızca Çözelim”
Erkek forumdaşlarımız genelde tez yazarken kendilerini bir proje yöneticisi zannederler.
Excel’de “Tez İlerleme Planı” diye bir dosya açarlar, içinde renkli hücreler, ilerleme çubukları, “Gantt Chart” falan vardır.
Ama üç gün sonra o dosyayı açtığınızda son satırda şunu görürsünüz:
> “Not: Literatür taramasına başlamadan önce motivasyonumu bulmam gerekiyor.”
Erkeklerin stratejisi basittir:
- 1. adım: Başlığı belirle.
- 2. adım: Kahve al.
- 3. adım: “Buna yapay zekâyla yardım alabilir miyim?” diye düşün.
- 4. adım: Kaynakları topla ama okumadan “okundu” olarak işaretle.
- 5. adım: Hoca “nasıl gidiyor?” diye sorduğunda, “Modeli optimize ediyorum hocam” de. (Model yoktur, ama hoca duymak ister.)
Bir erkek tez yazarı için hedef “bitirmek”tir, süreç değil.
O yüzden, tez bittiğinde duygusal bir bağ kurmaz, sadece “bu savaştan sağ çıktım” der.
Yine de kabul etmek lazım, erkeklerin o çözüm odaklı tarafı bazen gerçekten işe yarar. Mesela 15 sayfalık teorik kısmı iki saatlik panikle yazarlar. Çünkü kriz modunda adrenalin yazar.
---
2. Kadınların Empatik Tez Yaklaşımı: “Her Kaynakla Arkadaş Olurum”
Kadın forumdaşlar, tez yazarken sanki bir sosyal bağ kuruyorlar.
Makale okurken notlar alıyor, yazarla empati kuruyor, dipnotta “aa ne güzel demiş ya” diye gülümsüyor.
Her pdf’in bir hikâyesi var.
Kaynakça onlar için kuru bir liste değil, mini bir arkadaş çevresi:
> “Bu yazar beni çok destekledi, şu makale bana moral verdi, şu ise aşırı negatifti, sabrımı denedi.”
Kadın tez yazarları duygusal bir bağ kurdukları için, Word çökünce ağlarlar ama 10 dakika sonra “tamam, yeniden başlarız” derler.
Bir erkek aynı durumda “artık bilim bana göre değil” diyerek balıkçılığa başlar.
Kadınların bir de forumda sık rastladığımız bir özelliği var: “Paylaşma içgüdüsü.”
Tezinin son halini atar, “Arkadaşlar bu başlık fazla mı duygusal olmuş?” diye sorar.
Oysa başlık “Ekosistem Dinamiklerinde Bireysel Adaptasyonlar” falandır — gayet duygusuzdur ama o hâlâ içselleştirmiştir.
Kadın tez yazarı için tez sadece akademik bir çalışma değil, hayat yolculuğudur.
Erkekler için “iş”, kadınlar için “ilişki.”
Biri “bitirmek” ister, diğeri “büyümek.”
---
3. Tez Yazanların Ortak Özellikleri: Uykusuzluk, Kafein ve Çılgın Gözaltı Halkaları
Cinsiyet fark etmiyor; kim tez yazdıysa üç ortak özelliği var:
- 1. Göz altı morluğu: Tez yazarıyla panda arasında fark yoktur.
- 2. Garip kafein toleransı: 5. kahvede bile “henüz uykum gelmedi” diyebilir.
- 3. Kaynakça fobisi: APA, MLA, Chicago fark etmez; her biri küçük bir kalp krizi sebebidir.
Herkes tez sürecinde en az bir kez şu üç cümleyi kurar:
1. “Bu veriler beni kandırıyor olabilir.”
2. “Danışmanım acaba hâlâ beni hatırlıyor mu?”
3. “Acaba Word otomatik kaydetti mi?”
Tez sürecinde bir ara insan kendine yabancılaşır.
Kendi notlarına bakar, “Bu cümleyi ben mi yazdım?” der.
O sırada arkada YouTube’dan lo-fi müzik çalar, kedisi klavyeye oturur, kahve biter.
İşte o an insan hem filozof hem komedyen olur.
---
4. Erkeklerin Tez Panikleri ve Kadınların Kriz Yönetimi
Erkekler kriz anında genellikle “teknik çözümlerle” yaklaşır.
Word bozulur, hemen “Google’a sorar”:
> “Word belgesi kaybolduysa nasıl geri getirilir?”
> Kadınlar ise aynı durumda arkadaşına yazar:
> “Kanka, hayat bazen Word gibi. Kaydetmeyi unutuyoruz.”
Erkek pratik bir çözüm bulur, kadın duygusal destek.
İkisi de hayatta kalır, ama biri bilgisayarını düzeltir, diğeri ruhunu.
Bir erkek tezinin sonuna “Sonuç olarak” yazarken zafer müziği duyar.
Bir kadın aynı satırı yazarken “bitti mi gerçekten?” diye duygulanır.
Sonra iki saat o cümlenin yerine virgül ekleyip çıkarır, çünkü bitirmek bir ayrılıktır.
---
5. Gerçek Tez Kahramanları: Kütüphane Personeli, Kahve Makinesi ve USB Bellek
Her tez yazarının arkasında görünmeyen kahramanlar vardır.
Kütüphane personeli, “Yine mi aynı kitabı istiyorsun?” der ama gülümser.
Kahve makinesi, gece 03.00’te bile görev başındadır.
Ve USB bellek… ah, o küçük mucize!
Kayıp dosyaların, çöküşlerin, son dakika mucizelerinin sembolüdür.
Bir tez yazarı için “Allah korusun, USB bozuldu” demek “yaşam bitti” demektir.
---
6. Forumda Görülen Tez Yazar Tipleri
- Motivasyoncu: “Arkadaşlar, her şey kafada bitiyor. İnanın yeter.” (Henüz giriş kısmında.)
- Paragraf Koleksiyoncusu: “40 makale okudum ama hâlâ giriş yazamadım.”
- Yapay Zekâ Kahramanı: “ChatGPT yazıyor ama ben düzenliyorum.”
- Kaynakça Şamanı: “Ben artık APA’ya ruhen bağlıyım.”
- Umursamaz Bilge: “Tez değil, sabır eğitimi bu.”
---
7. Sonuç: Tez Yazanlar Aslında Bir Tür Dayanıklılık Testi Geçirir
Kimler tez yazar biliyor musunuz?
Kendine bile inanmayan ama yine de klavyenin başına geçenler.
Bazen mantıkla, bazen kalple.
Kimi “yeter ki bitsin” diye, kimi “mükemmel olsun” diye.
Ama sonunda hepsi aynı cümleyi kurar:
> “Bir daha asla tez yazmam.”
> Ve tabii iki yıl sonra doktora başvurusu yaparken görülürler.
Çünkü tez yazmak, Stockholm sendromunun akademik versiyonudur.
Bir yandan nefret eder, bir yandan özlersin.
Bir yandan “bitti” dersin, diğer yandan “düzeltecek bir virgül bulurum” diye geri dönersin.
---
Forumdaşlara Sorular:
1. Tez yazarken en garip alışkanlığınız neydi? (Ben mesela kaynak ararken çerez yiyorum, sonuçta bilgiye de enerji gerek.)
2. “Yeter artık” deyip gerçekten bırakabilen var mı?
3. Danışmanınızla aranız nasıldı? Destek mi, travma mı?
4. Tez sürecinde en komik anınız neydi?
5. Erkek forumdaşlar: Gerçekten Excel planınız işe yaradı mı?
6. Kadın forumdaşlar: En çok hangi makaleyi “ruh arkadaşı” ilan ettiniz?
Haydi forumdaşlar, dökün içinizi. Tez yazmak deliliktir ama paylaşınca biraz iyileşir.
Unutmayın, her bitmiş tez bir kahramanlık hikâyesidir — bazen komik, bazen trajik ama daima kafein kokuludur.