Kadın kocasından şikayetçi olursa ne olur ?

Mujden

Global Mod
Global Mod
Kadın Kocasından Şikayetçi Olursa Ne Olur? Bir Hikâyenin Sessiz Çığlığı

Selam dostlar,

Bu akşam elimde kahvem, elim klavyede; içimden geçen bir hikâyeyi sizinle paylaşmak istedim. Çünkü bazen bir kadının sessiz “şikayeti” sadece bir sitem değildir — bazen bir hayatın kırılma noktasıdır.

Hikayemiz sıradan bir evde, sıradan bir akşamda başlıyor ama içinde hiçbir şey sıradan değil.

---

1. Bir Evde Başlayan Sessizlik

Ayşe, 34 yaşında, iki çocuk annesi bir kadındı. Onu gören herkes, “Ne kadar güçlü bir kadın!” derdi. Ama o gücün altında yorgun bir kalp gizliydi. Kocası Murat, çalışkan, sorumluluk sahibi bir adamdı ama duygular konusunda hep eksik kalmıştı.

Birlikte yaşarlar ama konuşmazlardı. Aynı evin içinde iki farklı dünya gibiydiler.

O akşam Ayşe, masaya yemeği koydu. Murat televizyonun karşısında haber izliyordu.

“Yine geç kaldın,” dedi Ayşe sessizce.

“Toplantı uzadı,” dedi Murat, gözünü ekrandan ayırmadan.

Cümleler birbirine çarpmadan geçip gitti.

Ayşe’nin kalbinde bir şey kırıldı o an.

Çünkü bazen suskunluk, tartışmadan daha ağırdır.

---

2. Kadının Şikayeti: Duyulmak İstiyorum

Ayşe ertesi gün annesine gitti.

“Anne, Murat beni duymuyor. Ne söylesem boş gibi hissediyorum.”

Annesi derin bir iç çekti.

“Kızım, erkekler böyledir. Sevdiğini belli etmez ama sever.”

Ama Ayşe, sevildiğini hissetmek istiyordu.

Oysa Murat, “Ben çalışıyorum, eve ekmek getiriyorum, bu sevgidir,” diyordu kendi kendine.

Ayşe’nin şikayeti, bir isyan değil; duyulma arzusuydu.

Bir kadın, duygusal olarak yalnız kaldığında aslında “şikayetçi” değil, “yardım isteyen” biri olur.

---

3. Erkeğin Sessizliği: Stratejik Bir Zırh

Murat için hayat netti: Sorun varsa çözülürdü.

Kavgaya gerek yoktu, dramatik çıkışlara hiç gerek yoktu.

“Ne istiyorsun?” diye sormuştu bir gün Ayşe’ye, sakin ama soğuk bir sesle.

“Ben seninle konuşmak istiyorum Murat, hissedebilmek istiyorum.”

Murat durdu. O cümleyi anlamadı.

Erkekler çoğu zaman “duygusal ihtiyaç” kavramını somut bir problem gibi çözmeye çalışır.

Murat da öyle yaptı:

“Tamam, pazar günü dışarı çıkarız,” dedi.

Oysa Ayşe’nin istediği şey dışarı çıkmak değil, içeriye, yani Murat’ın kalbine girebilmekti.

---

4. Kadınların Empatik Dünyası

Ayşe, o gece çocukları uyuttuktan sonra pencereye baktı.

Kafasında binlerce düşünce dönüyordu.

Kadınlar, duyguları birbirine bağlayan karmaşık ağlar kurar. Her olay, geçmiş bir kırgınlıkla bağlantılıdır.

Bir unuttuğu doğum günü, bir görmezden gelinen söz, bir küçümseyici bakış…

Hepsi birleşip birikmişti.

Ayşe, kocasından şikayetçi değildi aslında.

Onun duygusal yokluğundan şikayetçiydi.

Kadın, ilişkiyi duygusal yakınlıkla tanımlar; paylaşmak, anlamak, hissetmek ister.

Bir kadının şikayeti çoğu zaman “beni anla” demektir.

---

5. Murat’ın Fark Etmediği Fırtına

Bir akşam Ayşe konuştu:

“Murat, ben artık yoruldum. Konuşamadığımız, gülmediğimiz, göz göze gelmediğimiz bir hayat beni boğuyor.”

Murat yine anlamadı.

“Abartıyorsun Ayşe, herkesin evliliğinde olur böyle şeyler.”

Ama Ayşe’nin sesi bu kez farklıydı, kırılgan ama kararlıydı:

“Ben herkes değilim Murat.”

Ertesi gün Ayşe, küçük bir valiz hazırladı. Çocuklarını annesine bıraktı ve birkaç gün uzaklaştı.

O sessizlik, Murat’ın stratejik zırhını paramparça etti.

---

6. Erkeklerin Geç Gelen Farkındalığı

Murat ilk gün anlamadı. İkinci gün de anlamadı.

Ama üçüncü gün sabah, kahvaltı masasında tek başına otururken fark etti:

Ev sessizdi.

Çocukların gülüşü yoktu, Ayşe’nin kahve kokusu yoktu.

O zaman beyninde değil, kalbinde bir şey “çözüldü.”

Bir araştırmada erkeklerin duygusal farkındalığa ulaşmasının genellikle kaybın ardından geldiği söylenir.

Murat da kaybedince fark etti: Ayşe’nin şikayeti bir tehdit değil, bir yardım çağrısıymış.

---

7. Bir Mesaj: Kadın Şikayet Ederken Aslında Umut Ediyor

Ayşe, birkaç gün sonra eve döndü.

Murat onu kapıda karşıladı.

Bu kez sessizliği farklıydı.

Bir süre sadece baktılar birbirlerine.

“Beni duyabiliyor musun artık?” dedi Ayşe.

Murat başını eğdi.

“Evet,” dedi, “ilk kez gerçekten duyuyorum.”

Kadın şikayet ederken aslında hala umudu vardır.

Umudu bittiyse, artık konuşmaz.

Ayşe hâlâ konuşuyorsa, hâlâ seviyor demektir.

---

8. Forumdaşlara Soru: Sizce Kim Haklıydı?

Bu hikâyeyi yazarken düşündüm:

Kadın duygularını dile getirdiğinde neden hemen “şikayet ediyor” deniyor?

Oysa belki de o, ilişkiyi kurtarmak için son çabasını gösteriyor.

Peki sizce?

Bir kadın kocasından şikayetçi olduğunda, bu bir kopuşun habercisi midir, yoksa yakınlaşmanın son denemesi mi?

Erkekler, duygusal sessizliklerini nasıl kırabilir?

Kadınlar, anlaşılmadıklarında ne kadar susmalı?

Yorumlarınızı merak ediyorum dostlar.

Belki bu hikâyede kendinizi, annenizi, eşinizi ya da arkadaşınızı bulacaksınız.

Çünkü hepimizin içinde bir Ayşe var; duyulmak isteyen, anlaşılmak isteyen bir parça.

Ve hepimizin içinde biraz Murat da var; geç anlayan ama sonunda seven bir yan.

Hayatın asıl hikâyesi belki de tam burada gizli:

Bir kadın şikayet ettiğinde, aslında bir evliliği kurtarmaya çalışıyordur.
 
Üst