İzmir sarsıntısında çöken Yılmaz Erbek Apartmanı’ndaki vefat ve faydalanmalara ait iddianame kabul edildi İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede sarsıntının akabinde çöken binada 11 kişinin hayatını kaybettiği, 11 kişinin yaralandığı belirtilerek yürütülen soruşturma kapsamında ikisi tutuklu 10 kişinin de sanık olduğu, bir sanığın ise 6 Haziran tarihinde vefat ettiği tabir edildi.
İddianamede sanıklar içinde binanın mimari proje müellifi, statik-betonarme proje müellifi, mimar, yapı sahibi, fenni mesulü, mimari teknik uygulama sorumlusu, mimari proje ve uygulama denetçisi, inşaat mühendisleri ve yapı kontrol şirketi yetkililerinin yer aldığı açıklandı.
İddianamede yer verilen uzman raporunda da binanın projelendirmesinde eksikler, gereç yetersizlikleri, uygulama ve personellik yanılgıları, üretim kontrolünde yetersizlik, yapı kontrol şirketinin eksik ve yanılgılı değerlendirmeleri niçiniyle yıkılmış olduğu görüşüne varıldığı tabir edildi.
Öte yandan, binanın yapı ruhsat müracaat evrakı içinde “Projedeki beton sınıfı BS20, tahkikler BS18’e nazaran yapılmış, kimi sonuçlar uygun, başkaları BS18’den düşük, tahkik raporu değişecek” formunda bir not bulunduğuna dikkat çekilen eksper raporunda yapı kontrol şirketince hazırlanan rapor daha sonrası 11 Ekim 2006’da yapı kullanım ruhsatının ilgili belediyece verildiğinin görüldüğü açıklandı.
Birinci duruşma 1 Eylül’de
İddianamenin sonuç kısmında ise Yılmaz Erbek Apartmanı’nın zelzele sırasında yıkılması ve meydana gelen vefat ve faydalanmalardan şüphelilerin sorumlu oldukları belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Şüphelilerin mevzuata, sarsıntı yönetmeliğine, imar kanununa, yapı kontrol kanunundaki düzenlemeye ve yüklenen nazaranv, sorumluluklara muhalif davrandıkları, kanun ile kendilerine yüklenen dikkat ve itina yükümlülüğünü yerine getirmedikleri ve zelzelede apartmanın çökmesine niye oldukları anlaşılmaktadır. Şüphelilerin kendilerine yüklenen ‘bilinçli taksirle birden çok insanın vefatına ve faydalanmasına niye olma kabahatini işledikleri, sarsıntıların değil binaların kanuna, yönetmeliğe, bilimsel gerçekliklere uygun olarak yapılmamasının vatandaşlarımızın vefatlarına ve faydalanmasına niye olduğu anlaşılmıştır.”
Şüphelilerden kamu vazifelisi olanların ise evraklarının 4483 sayılı kanun kapsamında ayrılarak Memur Cürümleri Soruşturma Ofisine, avukat olan şüphelinin evrakının da Avukat Kabahatleri Soruşturma Ofisine gönderildiği de açıklandı.
Öte yandan sanıkların 1 Eylül’de hakim karşısına çıkacağı öğrenildi.
İddianamede sanıklar içinde binanın mimari proje müellifi, statik-betonarme proje müellifi, mimar, yapı sahibi, fenni mesulü, mimari teknik uygulama sorumlusu, mimari proje ve uygulama denetçisi, inşaat mühendisleri ve yapı kontrol şirketi yetkililerinin yer aldığı açıklandı.
İddianamede yer verilen uzman raporunda da binanın projelendirmesinde eksikler, gereç yetersizlikleri, uygulama ve personellik yanılgıları, üretim kontrolünde yetersizlik, yapı kontrol şirketinin eksik ve yanılgılı değerlendirmeleri niçiniyle yıkılmış olduğu görüşüne varıldığı tabir edildi.
Öte yandan, binanın yapı ruhsat müracaat evrakı içinde “Projedeki beton sınıfı BS20, tahkikler BS18’e nazaran yapılmış, kimi sonuçlar uygun, başkaları BS18’den düşük, tahkik raporu değişecek” formunda bir not bulunduğuna dikkat çekilen eksper raporunda yapı kontrol şirketince hazırlanan rapor daha sonrası 11 Ekim 2006’da yapı kullanım ruhsatının ilgili belediyece verildiğinin görüldüğü açıklandı.
Birinci duruşma 1 Eylül’de
İddianamenin sonuç kısmında ise Yılmaz Erbek Apartmanı’nın zelzele sırasında yıkılması ve meydana gelen vefat ve faydalanmalardan şüphelilerin sorumlu oldukları belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Şüphelilerin mevzuata, sarsıntı yönetmeliğine, imar kanununa, yapı kontrol kanunundaki düzenlemeye ve yüklenen nazaranv, sorumluluklara muhalif davrandıkları, kanun ile kendilerine yüklenen dikkat ve itina yükümlülüğünü yerine getirmedikleri ve zelzelede apartmanın çökmesine niye oldukları anlaşılmaktadır. Şüphelilerin kendilerine yüklenen ‘bilinçli taksirle birden çok insanın vefatına ve faydalanmasına niye olma kabahatini işledikleri, sarsıntıların değil binaların kanuna, yönetmeliğe, bilimsel gerçekliklere uygun olarak yapılmamasının vatandaşlarımızın vefatlarına ve faydalanmasına niye olduğu anlaşılmıştır.”
Şüphelilerden kamu vazifelisi olanların ise evraklarının 4483 sayılı kanun kapsamında ayrılarak Memur Cürümleri Soruşturma Ofisine, avukat olan şüphelinin evrakının da Avukat Kabahatleri Soruşturma Ofisine gönderildiği de açıklandı.
Öte yandan sanıkların 1 Eylül’de hakim karşısına çıkacağı öğrenildi.