Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı: İnşaallah Sedat Peker anlatmaya devam eder Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, organize kabahat örgütü liderliğinden karar giyen Sedat Peker’in bildiklerinin hayli daha fazla olduğunu öne sürdü. Avcı, “Ben TELE 1’de ‘bildiklerinin yüzde 10’unu anlattı dedim ancak, bu fazlaca optimist bir yorumdu, gerçek manada söylersem, bu savlar bildiklerinin yüzde ikisi yahut üçüdür” açıklamasını yaparak, “Çünkü bu kişi 30 yıldır faaliyetlerin içerisinde. 30 yıl ortasında yaptığı işlerin hepsi kanuna hukuka ters yer altı işleri. Bunların hepsini kendi hatırlayamaz, anca siz sorarsanız hatırlar.” dedi.
Avcı üç farklı soruşturma yürütülebileceğini belirterek “Bunun siyasi boyutunu Meclis, idari boyutunu Cumhurbaşkanlığı Denetleme Konseyi, isimli boyutunu Adalet Bakanlığı araştırmalı. Bunlar da birbirini denetlemeli” tabirlerini kullandı.
Hanefi Avcı Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında açıklamalarda bulundu. Avcı, tezlerle ilgili “Tümden kabul etmek yanlış. Sedat Peker’in kişiliğine takılmayalım. Bu cins itiraflar dünyada 100 yılda bir olur. Bunu fırsata çevirelim. Devlet değerlendirmeden kanıt olmaz lakin yok da sayılamaz.
Avcı konuşmalarında şu sözlere yer verdi:
“Çok ağır şeyler anlatıyor, ağır ithamlılarda bulunuyor. Genel manasıyla bakıldığında birkaç abartılı olabilir lakin büyük oranda gerçek olduğu gözüküyor. Araştırılırsa aşikâr aralıklar alınabilir. Son vakit içinderda hata örgütleri, yeraltı örgütlerin faaliyetleri geniş bir alana yayılmaya başladı. Anlattıklarından kıymetli sonuçlar çıkarılarak, âlâ tahlil yaparak tekrar toplumun bu biçimde şeyleri yaşamaması için bir fırsat olduğu kanaatindeyim. Bu ‘uzaktan duydum’ değil, ‘fiilen ortasında bulundum, karar aldım, yaptırdım’ cinsinden sözler.”
“Üç başka istikametten soruşturma yapılabilir”
“Çok ağır şeyler anlatıyor, ağır ithamlarda bulunuyor. Genel manasıyla bakıldığında birkaç abartılı olabilir lakin büyük oranda gerçek olduğu gözüküyor. Araştırılırsa muhakkak uzaklıklar alınabilir. Son vakit içinderda cürüm örgütleri, yeraltı örgütlerin faaliyetleri geniş bir alana yayılmaya başladı. Anlattıklarından değerli sonuçlar çıkarılarak, âlâ tahlil yaparak tekrar toplumun bu biçimde şeyleri yaşamaması için bir fırsat olduğu kanaatindeyim. Bu ‘uzaktan duydum’ değil, ‘fiilen ortasında bulundum, karar aldım, yaptırdım’ çeşidinden tabirler. Bunun siyasi boyutunu Meclis, idari boyutunu Cumhurbaşkanlığı Denetleme Heyeti, isimli boyutunu Adalet Bakanlığı araştırmalı. Bunlar da birbirini denetlemeli.”
“Küçük araştırmayla olayın faili bulunabilir”
“Öyle şeyler söylemiş oldu ki, o denli özel olayları anlattı ki, güzel bakarsak gerçekten dehşetle karşı karşıyayız. Kutlu Adalı’nın öldürülmesi hadisesini anlattı. Anlattığı hayli şey vahim. Küçük bir araştırmayla olayların failleri bulunacak durumda. Bu bayağı, geçiştirilecek bir durum değil. Hukuk sistemini çalıştırabilmek lazım. Bir toplumsal, şahsi sıkıntıyla karşılaşınca adabına uygun hukuk prosedürüyle çözülmesi. Susurluk’ta hukuk dışına taşalım, gayri legal anlayışla biz de onlarla çaba edelim anlayışı vardı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bakılırsavlilerin büyük kısmı olağan çalışıyor. Küçük bir kısmı bu işler içine giriyor. İstihbari emelle bir bireyle bağlantı kurarsınız. Onun haricinde şahıslarla zora, cebre dayanan bir bağa giremezsiniz.”
“İddiaların tümünü kabul etmek de yanlıştır”
“Onun söylemiş olduği yalnızca bir bilgi ve ihbar. Bir kişinin beyanı. Bu cürüm örgütü mensubu olduğu için ona göre değerlendirirsiniz. Olduğu üzere kabul etmek yerine geniş araştırabilirsiniz. Bizi kasti yönlendirmeye kalkabilir. Fakat bu dediklerini ihbar kabul edip, polis ve yargının kanuna uygun bir biçimde soruşturmasına biz bilgi diyeceğiz. İlgili kurumlar bunu alıp değerlendirmeden bilgiye dönüşemez. Siyaset bunu bu biçimde görmeyebilir ancak devletin kurumları, hukuk sistemi bunu ihbar kabul eder, araştırır, soruşturur, bilgiye dönüştür. Bunu tümden kabul etmek de yanlıştır. Yüzde yüz hakikat diyemeyiz fakat kesinlikle araştırması gerekir.”
“Soruşturma gecikirse kanıtlar yok edilebilir”
“Sedat Peker’in anlatımları tarihi fırsata çevrilmeli. Şu yahut bu biçimde tahrik edilerek daha epeyce bilgilere ulaşılmalı. Bunu mevcut iktidarın yapması lazım. Olay sıcak. Sedat Peker’in vilayetle de buraya gelmesi koşul değil. Şu an soruşturma, tahkikat yapmak hayli kolay. Gecikirsek bir kısım şeyler örtülebilir. Bu olaylar değişir, kanıtlar azalır, şahitler değiştirilir. O yüzden şu anda fırsat var. Bu yapılabilir, yapılacak imkan da var. Kâfi ki şimdiki idare bu iradeyi göstermesi lazım.”
“İnşallah anlatmaya devam eder”
“Normalde bu tıp işlerin soruşturmasına bulunduğu vilayette başlatılması, merkez de dayanak vermesi gerekir. Ben Kaçakçılık Daire Lideri olduğum periyotta Sedat Peker Kelebek Operasyonu’nda mahkum oldu. Herkesten, emniyet müdüründen, savcıdan kahramanlık bekleyemeyiz. Onlara takviye vermek gerekir. Geçenlerde emekli bir emniyetçiyle görüştüm. Dedi ki, “Geçmişte birisi alındığında Ankara’dan telefon gelirdi ve biz zorlanırdık”. Bu cins hadiselerde Ankara’da siyasi bürokrasi emniyeti arar. Emniyet de ili arar. ‘Suçu nedir, daha yavaşça süreç yapın’ diye telkinde bulunur. Bu da ‘yukarısı bu adama sahip çıkıyor’ olarak anlaşılır. Bunlar üstten takviye gördüğü surece kâfi çaba yapılabilir. Bu kişi 30 yıldır faaliyetlerin içerisinde. Bunların hepsini hatırlamayabilir. Bir kısmını hatırlatırsanız anlatır. Karşı evraklar temalırsa epeyce daha rahat konuşabilir. Yeraltı örgütleri kendi ilgi alanında olan her şeyi araştırırlar, her şeyi bilirler. Emniyet, yargıdan bununla alakalı olanlardan daima bilgi akar. Çok değerli bilgilere sahiptir. İnşallah anlatmaya devam eder diye düşünüyorum.”
“Türkiye bunu saklı gizli yapmıyor”
“Siz Suriye’deki saf insanlara yardım gönderebilirsiniz. Mani hal yoktur. Sedat Peker’in haricinde birfazlaca iş adamı erzak gönderdi. Peker’in anlattıklarında öteki kurumların silahları konulduğu tabir edildi. Türkiye Suriye’deki olaylara faal olarak karşı koyuyor. Türkiye bunu saklı gizli yapmıyor, elbette silahlandıracak. Ben bunda olağandışı bir şey görmüyorum. Suriye siyasetine karşıyım lakin oradaki muhalif kümelere dayanak verilmesi açık bir olay, bunu dünya biliyor. O açıdan sorun görmüyorum.”
“Adalı cinayeti ve marina olayını önemsiyorum”
“Anlattıklarından Adalı’nın öldürülmesi olayı fazlaca kıymetliydi. Bu hayli şeyi çözer. Marina hadisesini hayli önemsiyorum. Bu olayın bütün taraflarıyla ortaya çıkmasını istiyorum. İçişleri Bakanlığı alacak verecek olayına girerek, ‘sen bunu sil’ demesi kabul edilecek bir şey değildir. bu türlü iş görülmez. Bir de Sedat Peker’in kendisine muhafaza veriliş biçimi var. Ankara’da bir davam vardı. Yargıç, “Buraya bir konvoy geldi, jeepler geldi. Ben sandım ki Cumhurbaşkanı gelmiş”. Gelen meğer Sedat Peker’miş.”
“Sedat Peker bana ‘gel bir görüşelim’ dedi”
“Bugünkü idare bunu soruşturmaya kalkarsa iddialarımızın epeyce ötesinde doküman bulur. Ben Sedat Peker’le hiç görüşmedim. 100 metre arada bulunmadım. Daire lideri iken ceza aldı. Benim aleyhime tabir verdi. Ben de bunun üzerine kendisini şikayet ettim. bu biçimde cemaat yargısı hakimdi. Çıktıktan daha sonra bana haber gönderdi, ‘bir yanlışlık oldu, gel bir konuşalım’. Ben de dedim ki, ‘yanlış anlaşılmışsa sıkıntı yok, konuşmaya da gerek yok’.”
“Peker’in kişiliğine takılmayalım”
Kişi bir anda karar vermiş değil. Anlattıkları önemsensin diye bir şey yapmaya çalışıyor. Muhalefete, basına davet yapıyor. Argümanların doğrulanması konusunda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Sedat Peker’in kişiliğine takılmayalım; lakin tezlerini da boşa atmayalım. 30 yılı anlatıyor. Ne kadar suçlarsa suçlasın, devlet ve siyasette az sayıda insan bu işlere karışmıştır. Dünyada epeyce az vakalardandır bu tıp itiraflar. Bu 100 yılda bir olur. Bunu fırsata çevirelim. Güzel bir tahlil yapalım. daha sonrasında adım adım Türkiye’nin saygın devleti olması konusunda bu çeşit kusurları yine etmeyelim, kontrol sistemlerini genişletelim.”
Avcı üç farklı soruşturma yürütülebileceğini belirterek “Bunun siyasi boyutunu Meclis, idari boyutunu Cumhurbaşkanlığı Denetleme Konseyi, isimli boyutunu Adalet Bakanlığı araştırmalı. Bunlar da birbirini denetlemeli” tabirlerini kullandı.
Hanefi Avcı Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında açıklamalarda bulundu. Avcı, tezlerle ilgili “Tümden kabul etmek yanlış. Sedat Peker’in kişiliğine takılmayalım. Bu cins itiraflar dünyada 100 yılda bir olur. Bunu fırsata çevirelim. Devlet değerlendirmeden kanıt olmaz lakin yok da sayılamaz.
Avcı konuşmalarında şu sözlere yer verdi:
“Çok ağır şeyler anlatıyor, ağır ithamlılarda bulunuyor. Genel manasıyla bakıldığında birkaç abartılı olabilir lakin büyük oranda gerçek olduğu gözüküyor. Araştırılırsa aşikâr aralıklar alınabilir. Son vakit içinderda hata örgütleri, yeraltı örgütlerin faaliyetleri geniş bir alana yayılmaya başladı. Anlattıklarından kıymetli sonuçlar çıkarılarak, âlâ tahlil yaparak tekrar toplumun bu biçimde şeyleri yaşamaması için bir fırsat olduğu kanaatindeyim. Bu ‘uzaktan duydum’ değil, ‘fiilen ortasında bulundum, karar aldım, yaptırdım’ cinsinden sözler.”
“Üç başka istikametten soruşturma yapılabilir”
“Çok ağır şeyler anlatıyor, ağır ithamlarda bulunuyor. Genel manasıyla bakıldığında birkaç abartılı olabilir lakin büyük oranda gerçek olduğu gözüküyor. Araştırılırsa muhakkak uzaklıklar alınabilir. Son vakit içinderda cürüm örgütleri, yeraltı örgütlerin faaliyetleri geniş bir alana yayılmaya başladı. Anlattıklarından değerli sonuçlar çıkarılarak, âlâ tahlil yaparak tekrar toplumun bu biçimde şeyleri yaşamaması için bir fırsat olduğu kanaatindeyim. Bu ‘uzaktan duydum’ değil, ‘fiilen ortasında bulundum, karar aldım, yaptırdım’ çeşidinden tabirler. Bunun siyasi boyutunu Meclis, idari boyutunu Cumhurbaşkanlığı Denetleme Heyeti, isimli boyutunu Adalet Bakanlığı araştırmalı. Bunlar da birbirini denetlemeli.”
“Küçük araştırmayla olayın faili bulunabilir”
“Öyle şeyler söylemiş oldu ki, o denli özel olayları anlattı ki, güzel bakarsak gerçekten dehşetle karşı karşıyayız. Kutlu Adalı’nın öldürülmesi hadisesini anlattı. Anlattığı hayli şey vahim. Küçük bir araştırmayla olayların failleri bulunacak durumda. Bu bayağı, geçiştirilecek bir durum değil. Hukuk sistemini çalıştırabilmek lazım. Bir toplumsal, şahsi sıkıntıyla karşılaşınca adabına uygun hukuk prosedürüyle çözülmesi. Susurluk’ta hukuk dışına taşalım, gayri legal anlayışla biz de onlarla çaba edelim anlayışı vardı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bakılırsavlilerin büyük kısmı olağan çalışıyor. Küçük bir kısmı bu işler içine giriyor. İstihbari emelle bir bireyle bağlantı kurarsınız. Onun haricinde şahıslarla zora, cebre dayanan bir bağa giremezsiniz.”
“İddiaların tümünü kabul etmek de yanlıştır”
“Onun söylemiş olduği yalnızca bir bilgi ve ihbar. Bir kişinin beyanı. Bu cürüm örgütü mensubu olduğu için ona göre değerlendirirsiniz. Olduğu üzere kabul etmek yerine geniş araştırabilirsiniz. Bizi kasti yönlendirmeye kalkabilir. Fakat bu dediklerini ihbar kabul edip, polis ve yargının kanuna uygun bir biçimde soruşturmasına biz bilgi diyeceğiz. İlgili kurumlar bunu alıp değerlendirmeden bilgiye dönüşemez. Siyaset bunu bu biçimde görmeyebilir ancak devletin kurumları, hukuk sistemi bunu ihbar kabul eder, araştırır, soruşturur, bilgiye dönüştür. Bunu tümden kabul etmek de yanlıştır. Yüzde yüz hakikat diyemeyiz fakat kesinlikle araştırması gerekir.”
“Soruşturma gecikirse kanıtlar yok edilebilir”
“Sedat Peker’in anlatımları tarihi fırsata çevrilmeli. Şu yahut bu biçimde tahrik edilerek daha epeyce bilgilere ulaşılmalı. Bunu mevcut iktidarın yapması lazım. Olay sıcak. Sedat Peker’in vilayetle de buraya gelmesi koşul değil. Şu an soruşturma, tahkikat yapmak hayli kolay. Gecikirsek bir kısım şeyler örtülebilir. Bu olaylar değişir, kanıtlar azalır, şahitler değiştirilir. O yüzden şu anda fırsat var. Bu yapılabilir, yapılacak imkan da var. Kâfi ki şimdiki idare bu iradeyi göstermesi lazım.”
“İnşallah anlatmaya devam eder”
“Normalde bu tıp işlerin soruşturmasına bulunduğu vilayette başlatılması, merkez de dayanak vermesi gerekir. Ben Kaçakçılık Daire Lideri olduğum periyotta Sedat Peker Kelebek Operasyonu’nda mahkum oldu. Herkesten, emniyet müdüründen, savcıdan kahramanlık bekleyemeyiz. Onlara takviye vermek gerekir. Geçenlerde emekli bir emniyetçiyle görüştüm. Dedi ki, “Geçmişte birisi alındığında Ankara’dan telefon gelirdi ve biz zorlanırdık”. Bu cins hadiselerde Ankara’da siyasi bürokrasi emniyeti arar. Emniyet de ili arar. ‘Suçu nedir, daha yavaşça süreç yapın’ diye telkinde bulunur. Bu da ‘yukarısı bu adama sahip çıkıyor’ olarak anlaşılır. Bunlar üstten takviye gördüğü surece kâfi çaba yapılabilir. Bu kişi 30 yıldır faaliyetlerin içerisinde. Bunların hepsini hatırlamayabilir. Bir kısmını hatırlatırsanız anlatır. Karşı evraklar temalırsa epeyce daha rahat konuşabilir. Yeraltı örgütleri kendi ilgi alanında olan her şeyi araştırırlar, her şeyi bilirler. Emniyet, yargıdan bununla alakalı olanlardan daima bilgi akar. Çok değerli bilgilere sahiptir. İnşallah anlatmaya devam eder diye düşünüyorum.”
“Türkiye bunu saklı gizli yapmıyor”
“Siz Suriye’deki saf insanlara yardım gönderebilirsiniz. Mani hal yoktur. Sedat Peker’in haricinde birfazlaca iş adamı erzak gönderdi. Peker’in anlattıklarında öteki kurumların silahları konulduğu tabir edildi. Türkiye Suriye’deki olaylara faal olarak karşı koyuyor. Türkiye bunu saklı gizli yapmıyor, elbette silahlandıracak. Ben bunda olağandışı bir şey görmüyorum. Suriye siyasetine karşıyım lakin oradaki muhalif kümelere dayanak verilmesi açık bir olay, bunu dünya biliyor. O açıdan sorun görmüyorum.”
“Adalı cinayeti ve marina olayını önemsiyorum”
“Anlattıklarından Adalı’nın öldürülmesi olayı fazlaca kıymetliydi. Bu hayli şeyi çözer. Marina hadisesini hayli önemsiyorum. Bu olayın bütün taraflarıyla ortaya çıkmasını istiyorum. İçişleri Bakanlığı alacak verecek olayına girerek, ‘sen bunu sil’ demesi kabul edilecek bir şey değildir. bu türlü iş görülmez. Bir de Sedat Peker’in kendisine muhafaza veriliş biçimi var. Ankara’da bir davam vardı. Yargıç, “Buraya bir konvoy geldi, jeepler geldi. Ben sandım ki Cumhurbaşkanı gelmiş”. Gelen meğer Sedat Peker’miş.”
“Sedat Peker bana ‘gel bir görüşelim’ dedi”
“Bugünkü idare bunu soruşturmaya kalkarsa iddialarımızın epeyce ötesinde doküman bulur. Ben Sedat Peker’le hiç görüşmedim. 100 metre arada bulunmadım. Daire lideri iken ceza aldı. Benim aleyhime tabir verdi. Ben de bunun üzerine kendisini şikayet ettim. bu biçimde cemaat yargısı hakimdi. Çıktıktan daha sonra bana haber gönderdi, ‘bir yanlışlık oldu, gel bir konuşalım’. Ben de dedim ki, ‘yanlış anlaşılmışsa sıkıntı yok, konuşmaya da gerek yok’.”
“Peker’in kişiliğine takılmayalım”
Kişi bir anda karar vermiş değil. Anlattıkları önemsensin diye bir şey yapmaya çalışıyor. Muhalefete, basına davet yapıyor. Argümanların doğrulanması konusunda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Sedat Peker’in kişiliğine takılmayalım; lakin tezlerini da boşa atmayalım. 30 yılı anlatıyor. Ne kadar suçlarsa suçlasın, devlet ve siyasette az sayıda insan bu işlere karışmıştır. Dünyada epeyce az vakalardandır bu tıp itiraflar. Bu 100 yılda bir olur. Bunu fırsata çevirelim. Güzel bir tahlil yapalım. daha sonrasında adım adım Türkiye’nin saygın devleti olması konusunda bu çeşit kusurları yine etmeyelim, kontrol sistemlerini genişletelim.”