hayatın kıyamettilk evvelki son durağı olarak kabul edilen “ahir zaman”, kutsal kitaplara ya da rivayetlere dayandırılan alametleriyle sır perdesini aralasa da gizemini koruyor. Her dini inanç, ahir vakti farklı alametlerle tanımlarken, Müellif Derya Yalımcan ise 30 yıl boyunca sürdürdüğü toplumsal antropolojik araştırmalarla kaleme aldığı “Dakika – Adam Algoritması” isimli kitabında, ahir vakti Hristiyanlığın penceresinden kıymetlendiriyor.
İnsanoğlunun ölümsüzlük hırsının dünyayı nereye sürükleyebileceğini, var iseyımlara değil algoritmalara dayandırarak açıklıyor. Geleceğin, hayallerin ötesinde bir ütopyaya mı yoksa, umudun ve yaşama isteğinin kalmadığı kabuslarla dolu bir karanlığa mı dönüşeceğini belirlemede akıl ve imanın öne çıkacağına dikkat çekiyor.
KILAVUZ NİTELİĞİ TAŞIYOR
Kitabında ahir vakti olasılıklardan uzaklaştırarak anlattığını belirten Derya Yalımcan, “8 yaşında Türkiye’den ayrıldım. Doğu ve Batı Avrupa, Asya, Uzakdoğu ve Afrika’da geçen ömrüm boyunca, gericilik savlarına maruz kalmamak için Hristiyanlık dünyasının kıyamet konusundan uzak durduğunu gördüm. İslam dünyasında fazlaca sayıda eser bulunmasına karşılık, Hristiyan dünyasında kıyameti aydınlatan yaklaşımların eksikliği, beni bu mevzuyu araştırmaya yönlendirdi. Buradan hareketle de birinci kitabımı yazmaya başladım” diye tabir etti.
Batı’nın ahir vakit konusunda empati kazanmasını ve gericilik tasalarını kenara bırakarak, sorgulayıcı bir yaklaşım edinmesini hedeflediğini söyleyen muharrir, 30 yıl boyunca sürdürdüğü toplumsal antropolojik araştırmalarla sunduğu sonuç ve alternatifleri, değişik bir perspektifle sunduğunu belirtti.
İMAN VE İBADET ANAHTARI
Derya Yalımcan, kitabıyla ilgili değerlendirmesinde, şu tabirlere yer verdi: “Hristiyan ve Musevi kaynaklardan yararlanarak hazırladığım kitabımda akıl, iman ve ibadetin, insan ve maymunu birbirinden ayıran işlevlerine dikkat çekerek, insanoğlunun benmerkezci bakış açısının dünyada yarattığı hasarları okuyuculara hatırlatıyorum. Okuyucuların, “İnsanı maymundan ayıran öge nedir?” sorusunun karşılığını satır ortalarında bularak, insanın ölümsüzlük isteğinin büyük bir hırsa dönüşmesinin nelere sebep olabileceğine ait farkındalık kazanacaklarını düşünüyorum.”
HERKESİN HAYATINA NOT DÜŞÜYOR
Müellif Yalımcan, Dakika – Adam Algoritması kitabında, bugüne kadar fazlaca sayıda kitaba bahis olan ahir vakit kavramını, alışılmışın haricinde bir kurguyla ele alıyor. “Dünya, yalnızca birkaç bireye malum olan borsa türevlerinin parametrelerini ve döviz kurundaki dalgalanmayı belirleyen bâtın bir algoritmadan ibaret olsaydı, ne kadarlık bir servetin sahibi olurdu?” sorusundan hareketle yola çıktığını belirten Yalımcan, “Kitabımda dünya servetini inanç, memnunluk ve muvaffakiyet kavramlarıyla tanımlıyor, kültürel ve dini farklılıkları göz önünde bulundurarak ahir vaktin tematiğini tasvir ediyorum. Kıyamet algısını Hristiyan öğretilerin gözünden irdelediğim yapıtın her türlü inanışı ortak paydada buluşturan yaklaşımıyla her insanın hayatına kalıcı notlar düşeceğine inanıyorum” dedi.
AVRUPA’DAN daha sonra TÜRKİYE’YE GELDİ
Hristiyanların iç dünyasını yansıtan tarihi olayların Türk toplumu tarafınca farklı algılandığını belirten Derya Yalımcan, “Bu niçinle kitabım birinci vakit içinderda Avrupa’da yayımlandı. Lakin ortadan geçen vakit içerisinde Hristiyanlığın ruhsal yapısını yansıtan kitabın Türk dünyasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüm. Bu niçinle kitabın ikinci baskısını Türkiye’de yayımlama sonucu aldık” diye söz etti.
İnsanoğlunun ölümsüzlük hırsının dünyayı nereye sürükleyebileceğini, var iseyımlara değil algoritmalara dayandırarak açıklıyor. Geleceğin, hayallerin ötesinde bir ütopyaya mı yoksa, umudun ve yaşama isteğinin kalmadığı kabuslarla dolu bir karanlığa mı dönüşeceğini belirlemede akıl ve imanın öne çıkacağına dikkat çekiyor.
KILAVUZ NİTELİĞİ TAŞIYOR
Kitabında ahir vakti olasılıklardan uzaklaştırarak anlattığını belirten Derya Yalımcan, “8 yaşında Türkiye’den ayrıldım. Doğu ve Batı Avrupa, Asya, Uzakdoğu ve Afrika’da geçen ömrüm boyunca, gericilik savlarına maruz kalmamak için Hristiyanlık dünyasının kıyamet konusundan uzak durduğunu gördüm. İslam dünyasında fazlaca sayıda eser bulunmasına karşılık, Hristiyan dünyasında kıyameti aydınlatan yaklaşımların eksikliği, beni bu mevzuyu araştırmaya yönlendirdi. Buradan hareketle de birinci kitabımı yazmaya başladım” diye tabir etti.
Batı’nın ahir vakit konusunda empati kazanmasını ve gericilik tasalarını kenara bırakarak, sorgulayıcı bir yaklaşım edinmesini hedeflediğini söyleyen muharrir, 30 yıl boyunca sürdürdüğü toplumsal antropolojik araştırmalarla sunduğu sonuç ve alternatifleri, değişik bir perspektifle sunduğunu belirtti.
İMAN VE İBADET ANAHTARI
Derya Yalımcan, kitabıyla ilgili değerlendirmesinde, şu tabirlere yer verdi: “Hristiyan ve Musevi kaynaklardan yararlanarak hazırladığım kitabımda akıl, iman ve ibadetin, insan ve maymunu birbirinden ayıran işlevlerine dikkat çekerek, insanoğlunun benmerkezci bakış açısının dünyada yarattığı hasarları okuyuculara hatırlatıyorum. Okuyucuların, “İnsanı maymundan ayıran öge nedir?” sorusunun karşılığını satır ortalarında bularak, insanın ölümsüzlük isteğinin büyük bir hırsa dönüşmesinin nelere sebep olabileceğine ait farkındalık kazanacaklarını düşünüyorum.”
HERKESİN HAYATINA NOT DÜŞÜYOR
Müellif Yalımcan, Dakika – Adam Algoritması kitabında, bugüne kadar fazlaca sayıda kitaba bahis olan ahir vakit kavramını, alışılmışın haricinde bir kurguyla ele alıyor. “Dünya, yalnızca birkaç bireye malum olan borsa türevlerinin parametrelerini ve döviz kurundaki dalgalanmayı belirleyen bâtın bir algoritmadan ibaret olsaydı, ne kadarlık bir servetin sahibi olurdu?” sorusundan hareketle yola çıktığını belirten Yalımcan, “Kitabımda dünya servetini inanç, memnunluk ve muvaffakiyet kavramlarıyla tanımlıyor, kültürel ve dini farklılıkları göz önünde bulundurarak ahir vaktin tematiğini tasvir ediyorum. Kıyamet algısını Hristiyan öğretilerin gözünden irdelediğim yapıtın her türlü inanışı ortak paydada buluşturan yaklaşımıyla her insanın hayatına kalıcı notlar düşeceğine inanıyorum” dedi.
AVRUPA’DAN daha sonra TÜRKİYE’YE GELDİ
Hristiyanların iç dünyasını yansıtan tarihi olayların Türk toplumu tarafınca farklı algılandığını belirten Derya Yalımcan, “Bu niçinle kitabım birinci vakit içinderda Avrupa’da yayımlandı. Lakin ortadan geçen vakit içerisinde Hristiyanlığın ruhsal yapısını yansıtan kitabın Türk dünyasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüm. Bu niçinle kitabın ikinci baskısını Türkiye’de yayımlama sonucu aldık” diye söz etti.