Çocuklara tecavüzden 42 yıl ceza aldı, kendini ‘Benim maddi durumum güzeldir, 22 ülke gezdim’ diye savundu Saydam, ‘cinsel istismar’ ve ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ cürümlerinden, Aydemir de iki suça iştirakten toplam 42 yıl 6’şar ay mahpus cezasına çarptırıldı.
Geçen yıl Sincan ilçesinde meydana gelen olayda Dilek Ece Aydemir, üst kat komşularının kızı 13 yaşındaki N.U. ile onun yanına misafirliğe gelen kız arkadaşı 13 yaşındaki M.T.’yi, ‘Kahvaltı yapacağız’ diyerek, erkek arkadaşı Mustafa Saydam’ın yanına götürdü.
Saydam ve Dilek Ece Aydemir, çabucak sonrasında 2 kız çocuğunu yanlarına alıp taksiyle kiraladıkları günlük meskene geldi.
Mustafa Saydam’ın, konutta zorla içki içirip, darp ettiği N.U. ile M.T.’ye cinsel istismarda bulunduğu argüman edildi.
Binada nazaranvli kapıcının sesler üzerine zile basmasının akabinde Mustafa Saydam, 2 çocuğu bıraktı.
M.T.’nin durumu anlattığı annesi F.T.’nin şikayeti üzerine Mustafa Saydam ile kız arkadaşı Dilek Ece Aydemir, polis tarafınca yakalanıp, mahkemece tutuklandı.
‘Hayal dünyasında tecavüze uğradıklarını düşünüyorlardır, lakin ben yapmadım, ben 22 ülke gezmişim’
Ankara 1’inci Batı Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan sanıklar, karar duruşmasında hakim karşısına çıktı. Mustafa Saydam, son savunmasında, “Atılı olan hatalarda bir birçoklarında haklılık hissesi vardır. Hayal dünyasında tecavüze uğradıklarını düşünüyorlardır. Lakin ben yapmadım. Benim maddi durumum uygundur. Ben 22 tane ülke gezmişim. 4 tane yabancı dilim vardır. Beraatımı ve tahliyemi talep ederim” dedi.
‘Ben bu olayda mağdurum, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum’
Sanık Dilek Ece Aydemir ise, “Ben kimseyi zorla bir yere götürmedim. O gün kahvaltıya gittik. Mustafa bize ‘günlük meskene gidelim, alkol içeriz, hamburger yeriz’ dedi. Ben de mağdurlara ‘gidelim mi’ diye sordum. Onlar da kabul edince birlikte gittik. Ben bu hadisede mağdurum. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Uzun vakittir tutukluyum. Beraatımı ve tahliyemi talep ederim” dedi.
Mahkeme heyeti sanık Mustafa Saydam’a, N.U. ve M.T.’ye yönelik ‘nitelikli cinsel istismar’ hareketinden toplam 30 yıl ve ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ hatasından da 12 yıl 6 ay olmak üzere 42 yıl 6 ay mahpus cezası verdi.
Sanık Dilek Ece Aydemir de birebir kabahatlere iştirakten 42 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırıldı.
‘Bunlara bu kadar ceza verilmesine hayli sevindim, hiç kimse hiç bir anne davasından vazgeçmesin’
M.T’nin annesi F.T., “Bu stil olayları izlediğimde üzülüyordum. Çok ağladığım çocuk olmuştur. Bir gün benim de başıma geleceğini düşünmemiştim. Her ikisi de 40 yılın üzerinde ceza aldılar. Ben bunlara bu kadar ceza verilmesine epeyce sevindim. Hiç kimse hiç bir anne davasından vazgeçmesin. Davadan vazgeçmemiz için bizimle fazlaca uğraştılar. Ben hiç bir biçimde davamdan vazgeçmedim. Ölsem de vazgeçmeyeceğim dedim. Ben hiç bir biçimde uygun hal indirimi yapılmasını ya da aftan yararlanmalarını istemiyorum ki diğer çocuklar da ziyan görmesin” dedi.
N.U’nun babası Ö.U. da, “Allah kimsenin başına vermesin. Çocuğumun psikolojisi büsbütün bitik şu anda. Derslerinin ortalaması yüksekti. Artık sınıfı sıkıntı geçti. Kimse bu üzere olaylarda davasından vazgeçmesin. Kazandık” dedi.
Avukat İbrahim Ethem Yiğit, sanıkların nitelikli cinsel istismar kabahatinden ceza aldıklarını söyleyerek, “Kadın olan sanık da birebir cezayı aldı; fakat bayan burada hareketi gerçekleştiren kişi olarak değil suça iştirak eden kişi olarak bu cezayı aldı.
ötürüsıyla onun erkek şahıstan durumu nitelik prestijiyle biraz farklı olsa da suça iştirak etmesi bakımından ona da tıpkı ceza mahkemece takdir edildi.
Esas olan bundan daha sonra hedeflenmesi gereken şey bu çocukların toplum hayatına tekrar nasıl kazandırılacağı ve nasıl alışacağı. Eğitim hayatlarına nasıl devam edeceği üzerinde durmamız gerektiğini söz etmiştik. Savunmalarımızı bu istikamette yaptık. Mahkeme de bu biçimde takdir etti” sözlerini kullandı.
Geçen yıl Sincan ilçesinde meydana gelen olayda Dilek Ece Aydemir, üst kat komşularının kızı 13 yaşındaki N.U. ile onun yanına misafirliğe gelen kız arkadaşı 13 yaşındaki M.T.’yi, ‘Kahvaltı yapacağız’ diyerek, erkek arkadaşı Mustafa Saydam’ın yanına götürdü.
Saydam ve Dilek Ece Aydemir, çabucak sonrasında 2 kız çocuğunu yanlarına alıp taksiyle kiraladıkları günlük meskene geldi.
Mustafa Saydam’ın, konutta zorla içki içirip, darp ettiği N.U. ile M.T.’ye cinsel istismarda bulunduğu argüman edildi.
Binada nazaranvli kapıcının sesler üzerine zile basmasının akabinde Mustafa Saydam, 2 çocuğu bıraktı.
M.T.’nin durumu anlattığı annesi F.T.’nin şikayeti üzerine Mustafa Saydam ile kız arkadaşı Dilek Ece Aydemir, polis tarafınca yakalanıp, mahkemece tutuklandı.
‘Hayal dünyasında tecavüze uğradıklarını düşünüyorlardır, lakin ben yapmadım, ben 22 ülke gezmişim’
Ankara 1’inci Batı Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan sanıklar, karar duruşmasında hakim karşısına çıktı. Mustafa Saydam, son savunmasında, “Atılı olan hatalarda bir birçoklarında haklılık hissesi vardır. Hayal dünyasında tecavüze uğradıklarını düşünüyorlardır. Lakin ben yapmadım. Benim maddi durumum uygundur. Ben 22 tane ülke gezmişim. 4 tane yabancı dilim vardır. Beraatımı ve tahliyemi talep ederim” dedi.
‘Ben bu olayda mağdurum, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum’
Sanık Dilek Ece Aydemir ise, “Ben kimseyi zorla bir yere götürmedim. O gün kahvaltıya gittik. Mustafa bize ‘günlük meskene gidelim, alkol içeriz, hamburger yeriz’ dedi. Ben de mağdurlara ‘gidelim mi’ diye sordum. Onlar da kabul edince birlikte gittik. Ben bu hadisede mağdurum. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Uzun vakittir tutukluyum. Beraatımı ve tahliyemi talep ederim” dedi.
Mahkeme heyeti sanık Mustafa Saydam’a, N.U. ve M.T.’ye yönelik ‘nitelikli cinsel istismar’ hareketinden toplam 30 yıl ve ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ hatasından da 12 yıl 6 ay olmak üzere 42 yıl 6 ay mahpus cezası verdi.
Sanık Dilek Ece Aydemir de birebir kabahatlere iştirakten 42 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırıldı.
‘Bunlara bu kadar ceza verilmesine hayli sevindim, hiç kimse hiç bir anne davasından vazgeçmesin’
M.T’nin annesi F.T., “Bu stil olayları izlediğimde üzülüyordum. Çok ağladığım çocuk olmuştur. Bir gün benim de başıma geleceğini düşünmemiştim. Her ikisi de 40 yılın üzerinde ceza aldılar. Ben bunlara bu kadar ceza verilmesine epeyce sevindim. Hiç kimse hiç bir anne davasından vazgeçmesin. Davadan vazgeçmemiz için bizimle fazlaca uğraştılar. Ben hiç bir biçimde davamdan vazgeçmedim. Ölsem de vazgeçmeyeceğim dedim. Ben hiç bir biçimde uygun hal indirimi yapılmasını ya da aftan yararlanmalarını istemiyorum ki diğer çocuklar da ziyan görmesin” dedi.
N.U’nun babası Ö.U. da, “Allah kimsenin başına vermesin. Çocuğumun psikolojisi büsbütün bitik şu anda. Derslerinin ortalaması yüksekti. Artık sınıfı sıkıntı geçti. Kimse bu üzere olaylarda davasından vazgeçmesin. Kazandık” dedi.
Avukat İbrahim Ethem Yiğit, sanıkların nitelikli cinsel istismar kabahatinden ceza aldıklarını söyleyerek, “Kadın olan sanık da birebir cezayı aldı; fakat bayan burada hareketi gerçekleştiren kişi olarak değil suça iştirak eden kişi olarak bu cezayı aldı.
ötürüsıyla onun erkek şahıstan durumu nitelik prestijiyle biraz farklı olsa da suça iştirak etmesi bakımından ona da tıpkı ceza mahkemece takdir edildi.
Esas olan bundan daha sonra hedeflenmesi gereken şey bu çocukların toplum hayatına tekrar nasıl kazandırılacağı ve nasıl alışacağı. Eğitim hayatlarına nasıl devam edeceği üzerinde durmamız gerektiğini söz etmiştik. Savunmalarımızı bu istikamette yaptık. Mahkeme de bu biçimde takdir etti” sözlerini kullandı.