Online dizi platformlarının yaygınlaşmasıyla sayıları giderek artan periyot dizileri, tarihin farklı dilimlerine ışık tutuyor. Çoğunlukla gerçek hayat öykülerinden esinlenilerek yazılan kitaplardan uyarlanan diziler, geçmişte yaşanan kültürel ve sosyolojik olayları da bugüne taşıyor.
Muharrir Begüm Fırat, annesinin anneannesiyle birebir ismi taşıyan “Coya” isimli kitabında periyot dizileriyle bir arada tanınan hale gelen Sefarad Musevilerinin hayatlarını ele alıyor. 1492 yılında Osmanlı topraklarına göç eden Sefarad Musevilerini, bu topluluğun üyelerinden biri olan Coya’nın gözünden anlatıyor.
Begüm Fırat, “Dönem dizileri, Sefarad Musevileri ve Ladino lisanının arama motorları ile kitap satış sitelerinde araştırılan mevzuların başında yer almasını sağladı. Yazdığım kitapla benzeri vakit içinderda bu hususun gündem olması ve konuşulması, bana büyük memnunluk verdi. hiç bir emek ve çaba karşılıksız kalmıyor, hakikat ona inanan kalplerde ortaya çıkıyor ve içimizdeki sevgi, merhamet bizleri doğruya ve hoşa sevk ediyor. Sefarad Musevilerinin bu topraklara gelişiyle başlayan hayatlarını belli devirlere ayırarak anlattığım kitabımda gerçek bir hayat kıssasını sevgi, inanç, farklı vakit ve yer boyutlarıyla bir arada ele alıyorum” dedi.
GERÇEK KİŞİ VE OLAYLARA YER VERİYOR
Muharrir Begüm Fırat, Türkiye’de nesiller boyunca yaşayan Sefarad topluluğunun üyesi olan Coya’nın hayat kıssasından kurguladığı kitabında, gerçek kişi ve olaylara yer veriyor. Kitabına ait değerlendirmede bulunan Begüm Fırat, “Kitabım, Coya’nın cetlerinin İber Yarımadası’ndan Türkiye’ye uzanan mecburî göç seyahatiyle başlıyor. Bu seyahate taraf veren sevgi ve inancın yanı sıra, yaklaşık 400 yıldır Manisa’da yaşayan Yahudi bir ailenin kızı Coya’nın hayatına kimlik kazandıran farklı olayları anlatıyorum. Coya’nın ailesinin periyodun varlık vergisi niçiniyle yaşadığı kayıplar, Ali ile aşkından doğan kızını tek başına büyütmek zorunda kalışı, kardeşi İshak ile bir arada İsrail’e yapmak zorunda kaldığı gemi seyahati kitabıma istikamet veriyor” diye belirtti.
MÜSLÜMAN ERKEK VE YAHUDİ BAYANIN BÜYÜK AŞKI
Coya’nın bir bayan olarak zorluklarla dolu hayatını inanç, aile, aşk ve arkadaşlık kavramları çerçevesinde ele alan Müellif Begüm Fırat, bu kavramların yaşama kattığı samimiyeti satırlarına taşıyor. Müellif mevzuyu şu sözlerle deklare etti: “O devirde yaşananları farklı bayan karakterlerin gözünden aktardığım kitabımda, gerçek olayları tüm çıplaklığıyla aktarıyorum. Devrin zorlukları ortasında Müslüman bir erkekle Yahudi bir bayanın yaşadığı büyük aşkı anlatıyorum. İnanç, aile, sevgi, aşk ve arkadaşlık üzere kavramların ömür üstündeki tesirlerini örnekleriyle okuyuculara sunuyorum.”
Muharrir Begüm Fırat, annesinin anneannesiyle birebir ismi taşıyan “Coya” isimli kitabında periyot dizileriyle bir arada tanınan hale gelen Sefarad Musevilerinin hayatlarını ele alıyor. 1492 yılında Osmanlı topraklarına göç eden Sefarad Musevilerini, bu topluluğun üyelerinden biri olan Coya’nın gözünden anlatıyor.
Begüm Fırat, “Dönem dizileri, Sefarad Musevileri ve Ladino lisanının arama motorları ile kitap satış sitelerinde araştırılan mevzuların başında yer almasını sağladı. Yazdığım kitapla benzeri vakit içinderda bu hususun gündem olması ve konuşulması, bana büyük memnunluk verdi. hiç bir emek ve çaba karşılıksız kalmıyor, hakikat ona inanan kalplerde ortaya çıkıyor ve içimizdeki sevgi, merhamet bizleri doğruya ve hoşa sevk ediyor. Sefarad Musevilerinin bu topraklara gelişiyle başlayan hayatlarını belli devirlere ayırarak anlattığım kitabımda gerçek bir hayat kıssasını sevgi, inanç, farklı vakit ve yer boyutlarıyla bir arada ele alıyorum” dedi.
GERÇEK KİŞİ VE OLAYLARA YER VERİYOR
Muharrir Begüm Fırat, Türkiye’de nesiller boyunca yaşayan Sefarad topluluğunun üyesi olan Coya’nın hayat kıssasından kurguladığı kitabında, gerçek kişi ve olaylara yer veriyor. Kitabına ait değerlendirmede bulunan Begüm Fırat, “Kitabım, Coya’nın cetlerinin İber Yarımadası’ndan Türkiye’ye uzanan mecburî göç seyahatiyle başlıyor. Bu seyahate taraf veren sevgi ve inancın yanı sıra, yaklaşık 400 yıldır Manisa’da yaşayan Yahudi bir ailenin kızı Coya’nın hayatına kimlik kazandıran farklı olayları anlatıyorum. Coya’nın ailesinin periyodun varlık vergisi niçiniyle yaşadığı kayıplar, Ali ile aşkından doğan kızını tek başına büyütmek zorunda kalışı, kardeşi İshak ile bir arada İsrail’e yapmak zorunda kaldığı gemi seyahati kitabıma istikamet veriyor” diye belirtti.
MÜSLÜMAN ERKEK VE YAHUDİ BAYANIN BÜYÜK AŞKI
Coya’nın bir bayan olarak zorluklarla dolu hayatını inanç, aile, aşk ve arkadaşlık kavramları çerçevesinde ele alan Müellif Begüm Fırat, bu kavramların yaşama kattığı samimiyeti satırlarına taşıyor. Müellif mevzuyu şu sözlerle deklare etti: “O devirde yaşananları farklı bayan karakterlerin gözünden aktardığım kitabımda, gerçek olayları tüm çıplaklığıyla aktarıyorum. Devrin zorlukları ortasında Müslüman bir erkekle Yahudi bir bayanın yaşadığı büyük aşkı anlatıyorum. İnanç, aile, sevgi, aşk ve arkadaşlık üzere kavramların ömür üstündeki tesirlerini örnekleriyle okuyuculara sunuyorum.”