Başak Cengiz’i kılıçla öldüren Can Göktuğ Boz’a ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası İstanbul’da kaldırımda yürüdüğü sırada Can Göktuğ Boz tarafınca samuray kılıcıyla öldürülen Başak Cengiz davasının üçüncü duruşması yapıldı. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Başak Cengiz’in ailesi ve taraf avukatları yer aldı. Sanık Can Göktuğ Boz ise duruşmaya SEGBİS sistemiyle katıldı. İsimli Tıp Yüksek İhtisas Şurası’nın raporu da duruşmadan hemilk evvel mahkemeye ulaştı. Konsey, bugüne kadar alınan raporları, Boz’un daha evvelde gördüğü tedavileri, şizofreni teşhisini ve öbür uzman görüşlerini kıymetlendirdi.
Değerlendirmeler kararı hazırlanan raporda; Boz’un cezai sorumluluğunun tam olduğu açıklandı. Rapora karşı kelam verilen tutuklu sanık Can Göktuğ Boz ise “Bir özel hastane tabibi benim beyin hücresindeki zararımdan dolayı ölebileceğimi söylemişti. Beyin hücresi ziyanım olarak Türkiye’de en çok ziyan bakılırsan hasta olabilirim” dedi. Mahkeme Lideri sanığa bunu kimin dediğini sorunca, sanık Boz, “Kimse söylemedi, bu benim tahminim” dedi.
Rapora güvenmediklerini belirten sanık avukatları bir üniversite hastanesinden yeni bir rapor alınmasını istedi. İtirazı reddeden mahkeme heyeti, yeni bir rapora gerek olmadığına karar verdi. Mahkeme liderinin yemin ettiği Boz, söyleyecek bir şeyi olmadığını belirtti.
Mütalaaya karşı kelam verilen Başak Cengiz’in babası Avni Cengiz, nişanlısı Becerikli Mızrak ve ablası Zennure Türk sanığın en ağır biçimde cezalandırılmasını istedi.
Anne Beyhan Cengiz ise sanık avukatlarının Boz’un akıl sıhhatinin yerinde olmadığını argüman ederek özel raporlar sunduğunu lisana getirdi. Anne Cengiz, “Akıl sıhhatinin nasıl olduğunu anlatabilmek için olayı anlatayım. Olay günü 1 metre kılıcını kuşanıp pusuya yatıyor. Elinde kahvaltı bıçağı bile olmayan kendisini savunamayacak birine arttan saldırıyor. Diyelim ki ezberlettiler bu savunmasını akıl sıhhati olmayan biri unutur saniyesinde” diye konuştu.
Sanığın birinci duruşmadaki ‘Kulağıma şeytan fısıldadı’ biçimindeki beyanını da hatırlatan Anne Cengiz, Mahkeme Lideri’ne şöyleki seslendi:
“Biliyoruz ki şu mübarek aylarda şeytan bağlıdır. Sizin içinizde de bizim içimizde de şeytan vardır. Siz ondan duyduğunuz şeyleri duydurursunuz, adalete güvendiğiniz için. Sanık şeytanın kendisine ‘Ya sen diğerine ziyan vereceksin ya da intihar edeceksin’ söylemiş olduğini söylemişti. Kendi canı kelam konusu olduğunda şeytanı bertaraf ediyor. Akıl sıhhati olmayan bunu yapabilir mi?”
Müebbet mahpus cezası
Duruşmada, savcı evvelki celse verdiği temel hakkındaki mütalaasını yineladı. Mütalaada sanığın ağırlaştırılmış müebbet ve 6 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istenmişti.
Boz hakkında canavarca hisle öldürme suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verildi. Takdir indirimi uygulanmadı.
Ne olmuştu?
Ataşehir’de Barbaros Mahallesi’nde 9 Kasım 2021’de akşam bir sitenin önünde yürüyen Başak Cengiz, bu sitede oturan Can Göktuğ Boz’un kılıçlı saldırısına uğramıştı.
Bedeninin çeşitli yerlerinden ağır biçimde yaralanan Cengiz, kaldırıldığı hastanede yapılan müdahaleye karşın kurtarılamamıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Can Göktuğ Boz’un “tasarlayarak canavarca hisle yahut eziyet çektirerek taammüden öldürme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, “silahla tehdit” cürmünden 2 yıldan 5 yıla, “ateşli silahlar ve bıçaklar ile öbür aletleri satın alma, taşıma yahut bulundurma” kabahatinden da 6 aydan 1 yıla kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.
Değerlendirmeler kararı hazırlanan raporda; Boz’un cezai sorumluluğunun tam olduğu açıklandı. Rapora karşı kelam verilen tutuklu sanık Can Göktuğ Boz ise “Bir özel hastane tabibi benim beyin hücresindeki zararımdan dolayı ölebileceğimi söylemişti. Beyin hücresi ziyanım olarak Türkiye’de en çok ziyan bakılırsan hasta olabilirim” dedi. Mahkeme Lideri sanığa bunu kimin dediğini sorunca, sanık Boz, “Kimse söylemedi, bu benim tahminim” dedi.
Rapora güvenmediklerini belirten sanık avukatları bir üniversite hastanesinden yeni bir rapor alınmasını istedi. İtirazı reddeden mahkeme heyeti, yeni bir rapora gerek olmadığına karar verdi. Mahkeme liderinin yemin ettiği Boz, söyleyecek bir şeyi olmadığını belirtti.
Mütalaaya karşı kelam verilen Başak Cengiz’in babası Avni Cengiz, nişanlısı Becerikli Mızrak ve ablası Zennure Türk sanığın en ağır biçimde cezalandırılmasını istedi.
Anne Beyhan Cengiz ise sanık avukatlarının Boz’un akıl sıhhatinin yerinde olmadığını argüman ederek özel raporlar sunduğunu lisana getirdi. Anne Cengiz, “Akıl sıhhatinin nasıl olduğunu anlatabilmek için olayı anlatayım. Olay günü 1 metre kılıcını kuşanıp pusuya yatıyor. Elinde kahvaltı bıçağı bile olmayan kendisini savunamayacak birine arttan saldırıyor. Diyelim ki ezberlettiler bu savunmasını akıl sıhhati olmayan biri unutur saniyesinde” diye konuştu.
Sanığın birinci duruşmadaki ‘Kulağıma şeytan fısıldadı’ biçimindeki beyanını da hatırlatan Anne Cengiz, Mahkeme Lideri’ne şöyleki seslendi:
“Biliyoruz ki şu mübarek aylarda şeytan bağlıdır. Sizin içinizde de bizim içimizde de şeytan vardır. Siz ondan duyduğunuz şeyleri duydurursunuz, adalete güvendiğiniz için. Sanık şeytanın kendisine ‘Ya sen diğerine ziyan vereceksin ya da intihar edeceksin’ söylemiş olduğini söylemişti. Kendi canı kelam konusu olduğunda şeytanı bertaraf ediyor. Akıl sıhhati olmayan bunu yapabilir mi?”
Müebbet mahpus cezası
Duruşmada, savcı evvelki celse verdiği temel hakkındaki mütalaasını yineladı. Mütalaada sanığın ağırlaştırılmış müebbet ve 6 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istenmişti.
Boz hakkında canavarca hisle öldürme suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verildi. Takdir indirimi uygulanmadı.
Ne olmuştu?
Ataşehir’de Barbaros Mahallesi’nde 9 Kasım 2021’de akşam bir sitenin önünde yürüyen Başak Cengiz, bu sitede oturan Can Göktuğ Boz’un kılıçlı saldırısına uğramıştı.
Bedeninin çeşitli yerlerinden ağır biçimde yaralanan Cengiz, kaldırıldığı hastanede yapılan müdahaleye karşın kurtarılamamıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Can Göktuğ Boz’un “tasarlayarak canavarca hisle yahut eziyet çektirerek taammüden öldürme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, “silahla tehdit” cürmünden 2 yıldan 5 yıla, “ateşli silahlar ve bıçaklar ile öbür aletleri satın alma, taşıma yahut bulundurma” kabahatinden da 6 aydan 1 yıla kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.